12 Mayıs 2010

Felix Magath Klupleri.!



Magath, 1995 senesinde Hamburg'un basina dönemin Hamburg baskani ve Almanyanin-Hamburg'un efsane oyuncusu Uwe Seeler tarafindan antrenör olarak atanir lakin bundan öncesi de gelecege isik tutmasi bakimindan önemlidir. Magath hali hazirda 1976-86 yillari arasinda Hamburg klubünde futbol oynamis ve biraktiktan hemen sonra Menajer olarak iki yil boyunca Hamburg klubünde görev yapmistir. Amatör takimda ve yardimci antrenör olarak 1993-95 yillari arasi calismis ve bu klubün icerisinde kendisine iyi bir isim yapmasinin sonucu olarak teknik adamliga kadar yükselmistir.. Dahasi su ki 1992 yilinda Bremen liginin takimi FC Bremenhaven klubüne oyuncu- teknik adam olarak görev yapar.. Burada ilk yilinda sampiyon olur iken klup baskaninin ekonomi danismani olarak da calisir.Bir klubün hemen hemen bütün katmanlarinda görev yaptiktan sonra klubün basina teknik adam olarak gelmesinden dolayi gözleri digerlerine göre daha farkli seyleri görebiliyor ve ona göre kendisini konumlandirabiliyor bugün.. Hamburg'un basina gectiginde klup tabelanin son sirasinda yer aliyordu, düsme tehlikesi yasamaya basliyor iken Magath gelir.. o noktadan klubü alip UEFA kupasina katilim gösterecek yükselisi saglar.

Üstelik bir yil sonra UEFA kupasinda Hamburg takimini son sekiz takimin arasina sokar. 1997 Mayisinda ise oyuncular Magath'dan sikayet etmeye baslar. Antrenmanlarin sertliginden yakinirlar ve hali hazirda düsme tehlikesini yeniden hisseden Hamburg takimi yöneticileri oyuncularina kulak verir ve teknik adami kovar.. Ilk kovulusunu da ilk basarisinida oldugu gibi Hamburg klubünde yasar Porto Riko'lu bir askerin evladi olan Felix Magath..



Nürnberg klubü bölgesel lige kadar düsmüstü.Ekonomik krizin bir türlü asilamadigi zamanda sevgili halici baskanimiz tekrardan klubün baskani olur ve futbol konusuna inat bu alanda klubü darbogazdan kurtarir.. Bölgesel ligden klubü cikaran teknik adamina yol veren süper akilli, bir baska olan Roth takimi Magath'in eline verir. Magath, Nürnberg'i birinci Bundesligaya cikarir iken benim St.Paulim üc puan gerisinde dördüncü olarak kaliyordu ikinci Bundesligada.. Ve hemen sonrasinda pek cok anlasmazligin yani sira iki yillik anlasma yapmak istemeyen Magath ile yollarini ayirir Roth. Burada baslamistir sorunlar.. Magath biliyor ki biraz daha devam etse oyuncular kesinlikle isyan edecek ve basarili olamayacaktir lakin Nürnberg eger iki yillik anlasmayi kabul etseydi o elindeki güc ile daimi bir basariyi yakalayacakti kesinlikle.. Velhasil bir yil Nürnberg ve klubü birinci lige tasimasi yeteri kadar basaridir onun icin..



1995 Hamburg, 1997 Eylül Nürnberg ve 1998 Ekiminde ise onu yine "can kurtaran" teknik adam olarak Bremen ise alir. Resimde gördügünüz insanoglu Uli Hoeness'in kavga edip de barismadigi, isi tatliya baglamadigi iki isimden birisi olan Willi Lemke'dir (digeri de Daum). Hoeeness-Lemke kapismasi -ki cok saglamdir- ilerleyen zamanda yine ele alinir lakin Bremen klubü ile Magath birlesmesinin sonucu digerleriyle hemen hemen aynidir. 1,5 yil boyunca klubü son siralardan ele alip önce saglam bir cikis yakaliyor.. Akabinde basta Ailton üzerinde dönen tartisma olmak üzere oyuncularin sikayeti nedeniyle görevine son verilir.. Arkasindan gelen Thomas Schaaf belki Ailton'dan bir gol krali cikaracaktir lakin sorunlarin özünü olusturan Ailton, Bremen sonrasi gittigi her klupte -ki bu klup sayisi onlarca olacaktir- sorun cikarmaya devam edecektir. Burada Magath yine oyuncularin kurbani olacaktir.. Bremen klup yetkilileri üzerine basa basa kovulma nedeni olarak "sadece" sportif basarisizlik olmadiginin altini cizip oyuncu-teknik adam iliskilerini de gündeme getirir.. Belki sadece burada Magath'in gidisi hayirli bir ise vesile olmustur zira o gün takimin basina gelen Thomas Schaaf bugün hala bu klupte görevine devam etmektedir.. Ve fakat bir klup daha hemen hemen benzer giris-gelisme-sonuc hikayesi ile sonlanir Magath'in kariyerinde..



Magath Bundesliga gezisine devam ediyor. 1998 ekiminde Bremende iken 99 Eylülünde ise Frankfurt'un basina gecer. Zira bilirler ki düsme tehlikesini her kim yasarsa onun kurtaricisi Magath'dir. Peki neden ? Düsme potasindaki kosullar icerisinde muhtesem basarilar yakalayan Magath, basarinin hemen sonrasinda neden oyuncular tarafindan gönderilmek isteniliyor ? idman, sikinti, sorun, otorite ve futbol disi tonla geyik söz konusu.. Burada kim hakli ya da dogru davraniyor meselesinden ziyade böyle bir gercegin farkindaligina ulasmis bir teknik adamin olmasidir..

Frankfurt takimi sondan birincidir Magath'i basa getirdiginde.. Magath Frankfurt'u kurtarir ve o sezonun sonunda Frankfurt kümede kalmayi basarir. Öyle ki ikinci devre tabelasinda Frankfurt topladigi puanlarla ilk üc takimin icerisinde yer alir ve buna ragmen son macta ancak Frankfurt kümede kalmayi basarir.. Yeni sezona ise resimde de görüldügü üzere yeni oyuncularla ve umutla baslar Felix Magath.. Sizce ne olmustur ?

2001 Ocak ayinda Magath arka arkaya alinan 6 maglubiyet sonrasi kovulmustur. Acik bir oyuncu suikasti gerceklesmistir aslinda.. Magath'in basariya götüren o siki idmanlari ve sert yapisi ancak geminin su aldigi zaman herkesin can havliyle sorun cikarmadan kabul edebilecekleri bir görevler bütünüdür. Herkesin keyfi yerinde oldugu zaman neden herkesten fazla emek ve diger bütün futbolculardan daha fazla zorluk yasasin ki futbolcular ? Cikiverirler sportif direktörlerine, iki sikayet ile islerini hallediverir.. Kimse onlari dinlemezse onlar da kendisini "maglubiyet serileri" ile dinletmesini bilirler elbet...



Cok degil Frankfurt'dan kovulmasinn ardindan bir ay sonra.. 2001 Subat ayi. Bu sefer küme düsme potasinda yer alan klup Stuttgart.. 2001 ocak ayinda Stuttgart tabelanin son sirasinda yer alan Energie Cottbus takimi ile ayni puana(17) sahip olup sondan birincidir. Magath basa gelir ve takimi yine her zaman oldugu gibi kümede tutar, yeni sezona Magath yönetimi altinda girer Stuttgart takimi..

Sonrasi bilinen hikayeyi farkli kiliyor zira göreve geldikten bir bucuk yil sonra Magath, Menajer Rolf Rüsman'in görevini de üzerine alir. Artik takimin hem antrenörü hem de oyuncularin her seyinden sorumlu menajeri odur. Kimse onu bir yere sikayet edemez ve daha da önemlisi o kimi isterse onu takimda tutar ya da tutmaz, sözlesmesini uzatir ya da uzatmaz.. Otoritesini saglamlastirmis bir adamin basarisi da bu konumda kacinilmaz oluyor elbette..

Kuranyi gibi isimsiz oyunculari piyasaya sürmesi bir yana takimi Sampiyonlar Ligine götürecek basariyi yakalamistir Stuttgart ile.. Artik Almanya ondan "can kurtaran teknik adam" olarak degil Bayern Münih'in ilgilendigi basarili antrenör olarak bahsetmeye baslamistir. Ve beklenen gerceklesir, Magath Bayern Münih antrenörüdür artik..



Bayern Münih klubü onu alir ve Magath burada basarili olur. 2 yil boyunca üst üste Bundesliga Sampiyonu ve Almanya kupasini alir. Üstelik bunu bu sekilde iki kere üst üste alan kendisinin disinda bir teknik direktör yoktur, bir ilki de basarmistir. Ücüncü yilinda ise gönderilir ,yerine bana göre bu dünyada en iyisi diyebilecegim adam getirilir: Ottmar Hitzfeld.. Sözlesmesi haziran ayinda uzatilmasina ragmen kovulur ve ben daha cok Hoeness'in Hitzfeld aski nedeniyle gerceklestigine inanirdim hep.. Lakin sonradan Bild'e verdigi röportaj var. Orada israrla muhabir böyle kibirli bir adamin pismanliklari üzerinde durur iken iki isim cikti Hoeness'in agzindan. Heynckes ve Rehhagel. Magath sorusuna ise sunu diyordu: O uzun sürecte gönderilmek zorunda kalacaktir her zaman zira oyuncular istemiyor bir süre sonra.. Oyuncularin cogunluguna karsi yapabileceginiz cok fazla sey yok.. Biz Magathi göndermek zorundaydik ve bu yüzden pismanlik yok zira baska sansimiz yoktu..



Magath dinlendi bir süre ve Televizyon yayinlarinda maclari yorumladi. Hamburg,Dortmund ve Hertha Berlin takimlarindan gelen teklifleri kabul etmedi. Avrupa olabilir diyordu ama oraya da gitmedi. Tam iste bu sirada cekip alinabilecek bir adamdi. Üstünel sadece bu konuda dogru bir adim atabilmis olsaydi bugün oyuncu transferi bile yapmak zorunda olmazdi zira bütün isleri kendisi ve kurmaylari yapar.. Olmadi. Magath da dinlendi bir süre, pek cok seyi kafasinda bir daha yasadi ve basarili olmasi icin gereken kosullari gözden gecirip yoluna o sekilde devam etti..



Bayern Münih klubünü Almanyada futbolla ilgilenen futbolcu, teknik adam ,yönetici kesiminden cok az insan reddeder.. Oysa Magath sonradan edindigi ilkeler dogrultusunda Hoeness-Rummenigge ile olusturacagi üclü görev dagilimi icerisinde uzun sürecte basarili olamayacaginin farkindaydi. Wolfsburg klubündeki rahatligini anlatirken sik sik tek basina karar alabilecek olmanin güzelliginden bahseder, bir önceki dönemde herhangi bir karari almak icin kendisinin disinda iki ismin de(Hoeness-Rummenigge) onayinin gerekmesinin ne kadar zor oldugundan bahsederdi.. Ona kalsa Lincoln'ü alacakti.. Diego hedef idi, Van Der Vaart da olurdu. Yönetim ise Van Bommel'i getirdi. Büyük umutlarla transfer edilen Deisler'in de yoklugu onu Bayern klubünde basarisizliga dogru sürükler iken asli sorunun tekbasinalik oldugunun farkindaydi. Korkutugu bir bakima basina da geldi diyebiliriz.. Hoeness'e giden oyuncular onu kovdurmustu sonunda.. bu konumda olmazsa her yerde yasayacagi hemen hemen ayni seyler olacaginin cok iyi farkinda olarak Wolfsburg klubüne üc görevi birden alarak basladi. Dortmund'u ve diger klupleri de bu yüzden reddetti..


Wolfsburg gibi tarihinde besinci dahi olamamis bir klube Sampiyonluk kazandirmak icin gerekli olan sey iyi bir teknik direktör degildir, iyi bir klup yapilanmasidir. Bundan önceki kariyerinin tamamina yakininda her türlü klup görevini yapmis Magath tecrübelerinden edindigi sonuclari tek tek buraya uyguladi. gelenegi, gecmisi ve kültürü olmamasi yeniden yapilanma asamasinda ona cok büyük avantaj saglamistir. Schalke ile yasadigi ikincilik sonrasi verdigi beyanat cok daha aciklayicidir: "Wolfsburg'u Sampiyon yapmak, Schalkeyi bu konumda ikinci yapmaktan cok daha kolaydi"

55 milyon Euro harcadi, 30'un üzerinde yeni isim takima kazandirdi. Baska türlü mümkün degildir.. Iki forvetli, on numarali dünyanin en bilindik taktigini uygulamak degil mesele yegen, bir dogru etrafinda bir grubu toplayip yürümektir ve bu ugurda cikacak olan her türlü engeli asabilecek tecrübedir.. Magath yeni bir taktik, yeni bir futbol görüsünü ortaya koymak icin degil Sampiyonluga yürüyecek bir klup yapilanmasi gerceklestirmek istedi ve bunu basardi..



Schalkeye gelisi Wolfsburg'a gidisinden daha görkemli , daha güclü oldu. O Yönetim kurulu üyesi. O Andreas Müller yerine gelen sportif direktör. O klubün sefi. O stadin hisselerinin bir kisminin sahibi. O baskanin yerine konusacak olan kisi. O Schalke klubünün kendisidir bugün. Zamaninda edindigi bütün tecrübeleri akitabilecegi bir kanaldir, bu yüzden Dortmund ya da x klup degil burasidir.. Schalke'yi sampiyon yapmak istiyor ve bu Galatasarayin Sampiyonlar Ligi Sampiyonu olmasi kadar mucizevi bir durumdur Almanyada. 50 yildir nice teknik adam denemis, basaramamistir.. Bugün gecmise göre durum daha zordur. 135 milyon euro klup borcu var. Stadin da borcunu eklediginizde ceyrek milyar euro borc ile buna kalkisiyor Magath.. Moritz,Schmidt,Matip gibi amatör üc oyuncu takviyesinin yaninda yine kendisine uygun 9 oyuncu transferi daha yapmistir.. Bugün diyor ki: Biz gecen sene futbol oynamadik, karsi tarafa göre konumumuzu belirleyip savastik, puan aldik.. Asil simdi basliyor her sey..

Hikaye kisaca bu. Bir de her zaman oldugu gibi Magath gercekleri üzerinden Galatasaraya dogru yüzümüzü dönelim. Birazdan Galatasaray, Rijkaard,Skibbe,Magath,Fatih Terim..

5 yorum:

dchetin dedi ki...

Zira, ben de diyorum ki HSV'li arkadaşlara, "Alıverin Magath'ı kurtulun bu başaltı takım olmaktan", karşılığında aldığım yanıt, "O bize gelmez, tek başına çalışan bir sistemin adamı o". Şimdi daha iyi anladım, teşekkürler detaylar için.

Bericco dedi ki...

harika bir yazı eline saglık

admin dedi ki...

Çok güzel bir hikaye, teşekkürler. Sizin de önceki postlarınızda dediğiniz gibi, Türkiye'de herhangi bir takıma çok fazla uyacağını düşünüyorum.

TA dedi ki...

bülent uygun(türbülent) profili magath profiline benziyor mu? bülent uygun da sivasta herşeydi.oynattığı mücadeleci futbolda benzeşiyor.

Empyrium dedi ki...

Bu adam alkışlanmayacakta dünya üzerinde kim alkışlanacak.
Muhteşem yönetim,kaptanımız ve grupçuklarımız yüzünden Rijkaard giderse, tek adayımdır.
Bizim kulübe uymaz,barındırmazlar, şöyle olur böyle olur gibi şeyler de aklımdan geçmiyor değil ama artık durum öyle bir hal aldı ki, Canaydın sendromu hortlamaya başladı neredeyse.Ki ekonomik olarak ne kadar başarılı hamleler yaparsanız yapın, sportif başarı olmayınca(kulübün her dalında) geri dönüşü olmaz.Bu da ölü toprağı örneklemesine götürüyor taraftarı.Bu da artık yönetimin hamle alanın dar olduğunu,ve Galatasaray'dan kopmamamak için büyük fedakarlıklar yapılması gerektiğini ayan beyan ortaya koyuyor.