22 Temmuz 2010

Arkadasyazargiller.!



Bu kareye bir de Kucuk Hakan resmini yerlestirin. . Bir kac isim daha sayarim size ben. Yerlilerle dost olup ekranlarda Galatasarayin yerlilerini bir Messi,bir Ronaldo efendim bir Torres yapacak seviyede futboldan uzaklasip görüsüp ettigi oyuncularin derdine düsmüs "arkadasfutbolcu" yazarlari. Acikliyor zaten varolan dostluklarini ve sizden de saklamiyorlar yanli yorumlarin temelinde yatan iliskileri.

Galatasarayin Hagi-Taffarel sonrasi üc-dört degil de alti-yedi yabanci oldugundan bu yana görüntüsü Fransa'nin Dünya Kupasindaki halinden hallice. Dolayisla Ribery,Malouda ya da dünyanin en iyi futbolculari da olsa verim alinamayacaktir . Keza iyi okuyun köstebek icerikli bugünkü yazilari. Dün, Hakan Sükür yine Leo Franco'dan girmis yönetimden ve yabancilara taninilan ayricakliklardan cikmis.. Ridvan Dilmen ve Kucuk Hakan bugünkü yazilarinda 45 dakika icerisinde Cana ve Mustafa Sarp hakkinda bir ayrim görememisler.

Dünyanin neresine giderseniz gidin ve sadece 45 dakika oynamis bir oyuncu hakkinda bu sekilde yargi bizim ülkemizin "bazi" yazarlarina has bir durumdur. Baska yerde adami asarlar aslinda bu gibi capsiz analizler sonrasi.

Sorsaniz bunlara Nonda, üc Baros ederdi ya da Zan, bes tane Ferrari. Etmiyor, kendileri de görüyorlar ama fikirlerinde bir degisim görüyor musunuz ? Göremezsiniz.Dahasi kendilerini hakli cikarmak icin tüm gücleriyle garip bakis acilari yaratip tuhaf övgüler yaratiyorlar. Bu sorun degil de karsisina koyduklari yabancilarin güzel oynunu görmezden gelip onu yok sayiyorlar.. Daha birinci macinda düsman kesilmesinin temelinde yatan nedir ki ? Onca yil futbol oynamislar, bir baska ülkede cikilan ilk maclarin zorlugunu bilmezler mi sanirsiniz ?

Yazarlar, yazardir. Kendi mesleklerini icra ediyorlar ve bu anlamda yildiz futbolcularla karsilikli cikar iliskisine girmeleri cok da yadirganacak bir durum degil ve fakat Galatasarayin iki yildir icinin sürekli kaynamasi ve yönetici bazinda dahi sularin bir türlü durulmamasi cok ciddi bir her alana kaymis yönetim sorununu barindiriyor. Ne futbolcular ne de bunlari yönetecek yöneticiler arasi bir dedikodunun, sacmaligin yasanmadigi gün gecmiyor. Bilin ki bu yazarlarin hepsi -Basta birici gucccuk olan iki tane Hakan olmak üzere- Galatasarayli oyuncularin yönlendirmesiyle kendi cikarlarini birlestirip ha bire vurup duruyorlar. Kendilerine "övgü" getirmenin en güzel yolu tanidiklara yabanci sikayeti yapmaktir.. Sükür ki Topal gitti ve topalsiz bir Hakan Sükür yazisi da görüyoruz artik..

Rijkaard maalasef bu gibi durumlari Barcelonada dahi yönetememis iken cok daha agirini burada idare etmesi mümkün degil. Hic gitmesin ama giderse bassin parasi neyse Van Gaal ya da Magath'i dikin bu futbolcularin ve elbette yönetimin basina.. Dinsizin hakkindan güler yüzlü kivircik degil imansiz Magath-Van Gaal gelir ancak..

Sonuc itibari ile bu yazarlardan ziyade bu yazarlari besleyen futbolculari da gündeme getirmek gerekir tek tek.. Kimse durduk yere bazi futbolculara düsman kesilmez. Oynayip takimi alip götürdügü zamanda dahi Lincoln yaklasimlari ortadadir. Mesele futbolcunun performansi filan da degildir. Uzun zamandir Galatasaray "galatasaraylilikla" yatip kalkiyor ama söyle bir dönüp bakin yahu son bir kac yildir nedir basarilan.. Basarisizligin temelinde ne yatiyor ? Fransa neden basarisiz oldu gibi..

27 yorum:

mirmak dedi ki...

Bunlar futbolcu iken mental olarak eksikti, yorumcu olarak ise mental olarak salak bu herifler.

H;M dedi ki...

bunlara yazar demek gerçek manada yazar olanlara hakeret olur. Yazarlık ciddi manada alt yapı ve araştırma isteyen ve tembelliğin yanından geçmeyeceği gelişimin daima olması gerektiği bir meslektir; hangi alanda olursa olsun. Zaten futbol dışında yazarlık mesleğini icra edenler bunu atlamayıp gerekli donanıma ulaşmaya çalışıyorlar.. Fakat konu futbol olunca nedense bu meslek kılık değiştiriyor gözümde. Bunları okumayı bırakalı çok oldu, ve hatta dinlemeyeli, öyleki 10 yılldır yazdıkları yazıların zamana göre futbolcu isimlerini değiştirin tekrar okuyun hiç bir şey fark etmez, iyi olanları var lakin çok az, bir kere yazar denilen kimse taraf tutmaz ne alanda yazarsa yazsın, fikir beyan eder. Bizde taraftar yazarlar var, hoş devrik cümle kur desen onuda bilmezler ya.. spor basını dışında bir çok şey değişiyor ilerliyor, kızdığımız yönetimler dahi bir şeyler yapmaya çalışıyor, ama bunlar hep aynılar aynı kalacaklar, yazık..

Great White dedi ki...

Rıdvan' ın yabancı futbolcular ile ilgili yorumlarını pek takmamak lazım. Hakan' ı hem içerde hem dışarda kaale almamak gerek zaten..

Rıdvan tıpkı futbolculuk döneminde olduğu gibi yurt içi futbolcu analizlerinde kısmen başarılı olsa da Edirne' den öteye geçtiği anda kösülüp kalıyor. Özellikle Dünya Kupası boyunca bir başka zevzek Sergen Yalçın ile birlikte az pot kırmamışlardı..

Beni asıl düşündüren, bu donanımsız adamların hiç tanımadıkları yabancı futbolcular ve hatta takımlar hakkında varmış oldukları abidik gubisik kesin yargılardan ziyade, bu konularda son derece donanımlı olan ve satır aralarında verdiği sufleleri olmasa bu adamların orada tek bir kelime dahi konuşamayacağı Güntekin Onay' ın bu kepazeliğe göz yumuyor ve hatta yeri geldiğinde bir de bunları onaylıyor oluşudur..

Pan Monroe dedi ki...

Hani overrated diye bir kavram var ya. Futbol için en tepeye Rıdvan Dilmen'i koyardım ben olsam.

Bugün namussuz muamelesi yapılan Tanju'nun faal futbol hayatında ulaştığı kariyerin yarısına bile ulaşamamıştır Rıdvan,hele de uluslararası düzeyde, hiçbir zaman bir geçerliliği olmamıştır.

"Gol olur" kalıbını literatüre kazandırmış bu arkadaş. Futbolu kesin yargılar üzerinden sabitleyip
3-5 cümleyle konuşan insanların ulaşabilecekleri son nokta da Rıdvan Dilmen'dir. Kaç kişi bilir bilmiyorum ama, Ferdi Leflef gibi bir değer bu ülkenin medyasından rüzgar gibi geçip gitti.

Ama bugün "kimi takip ediyorsun" diye sorulsa ortalama futbolsevere,
"Aaa Mehmet Demirkol bambaşka" der.
Nesi bambaşkaysa, o bambaşkalığı bitek ben göremedim arkadaş.

mre dedi ki...

Kendilerini ciddiye almayi formayi askiya asip tribune ciktiklari gun birakmak lazimmis. Ben gecte olsa fark ettim ve ne dinliyor ne okuyorum. Ama sonucta adamlar sohretli ve bunlara inanan bir kesim var.
Sanirim futbolu biraktiktan sonra bu koskoca camianin disinda kalmak fena koyuyor insana, ki bu kadarini anlayabiliyorum. Kolay bir sey olmasa gerek. Ama bu durumu kabullenip kendilerine yeni yollar cizmek yerine, gizliden ve inceden belalti vurmayi kabullenemiyorum.

Cok mu istiyorsun bu takimin basina gecmeyi ESSEKLER gibi calisirsin iyi bir hoca olursun, seni takimin basina getirmiyorlarsa baska care birakmayacak kadar basarili olursun ve basarirsin, tipki Fatih Terim gibi. Yok amacin baskan veya yonetici olmaksa sartlari bellidir. Yerine getirir adayligini koyarsin. Goruruz ne oldugunu.

Yeter yahu bir Uefa kupasinin diyeti bu kadar buyuk mu olmali. Kolu kesip "AL DIYETINI" demek geliyor icimden.

CaRtMaNtR dedi ki...

Gün içinde Arda'nın yaptıklarından sonra onun yaptığı yanlış kadar bu tür adamların yanlışlarıda ortaya konması gerekir diye düşünürken gerçekten mevzuya cuk oturan bir yazı oldu.

Ülke içinde oyuncu-medya ilişkisinin seviyesini ve boyutlarını belirleyecek bir menejer yada teknik sorumlu bulundurmak lazım.

Fenerbahçe bunu geçen seen Aykut Kocaman ile denedi ama istediği sonuçları alamadı. Beşiktaş'ta dönem dönem Sinan Engin denendi ama o oyunculardan daha beter basınla ilişki bir adam olduğundan ters tepti. Galatasaray'da ise bu işi en yapamayacak adamlardan Adnan Sezgin bu işi yıllardır haliye kıvıramıyor.

Sanırım bu konuda Trabzonspor Şenol Güneş ile başarılı olmaya yakın. Şenol Güneş özellikle G.Kore dönüşü özellikle 2002 DK'sı zamanındaki dış görünüş ve kendini ifade etme konularında bence inanılmaz bir gelişim kaydederek şu anda ülkede konuşma ve oyuncu idaresi konusunda en iyi isimlerden biri oldu.

Kieran dedi ki...

milner ve barry hakkındaki yorumları da hala aklımda :" 4 büyük takımda oynatmam..." demişti.

ayrıca dilmen'in geldiği noktayı düşündüğümüzde overrated kelimesi az kalır bence=))

kuzen larry dedi ki...

Rıdvan a olan büyük sevgimden herhalde söylediklerine hep iyi niyetle yaklaşıyorum. Bence de 45 dakika izlediğin adam hakkında yorum yapmak saçma ama başka bir açıdan bakarsak doğru ve kendi içinde tutarlılığı olan şeyler söyledi rıdvan cana ile ilgili.

Söyledikleri aklımda kaldığı kadarıyla şunlardı:

- Galatasaray geniş bütçesi olan büyük bir klüptür.

- Son yıllarda başarıyı yakalamış olan klüplerin hepsinin orta sahalarında oyunu 2 yönlü oynayan, topla ilişkisi iyi olan oyuncular mevcuttur. Bizim klüplerimizin de artık bu tip oyuncular transfer etmesi gerekir.

- Cana 2 yönlü bir orta saha oyuncusu değil ( ve evet bunu rıdvan gibi bir adam 45 dakikada anlayabilir )topla ilişkisi yeterince iyi değil

- Çok sert oynuyor her an kart görmeye müsait bir yapısı var.

Bu yukarıda yazılanların hepsi de doğru tespitlerdir. Cana'nın istatistikleri ortada oyunun hücum yönünde hiç yok ve çok kart görüyor ve klüplerimiz artık gerçekten iyi bütçelere sahipler.

Katılırsınız veya katılmazsınız ama rıdvanın görüşü orta sahanın 2 yönlü oyuncularla kurulması gerektiği yönünde ve yaptığı eleştiri de bu görüşüyle tutarlılık gösteriyor. Aynı şekilde cristianı da beğenmez mesela rıdvan tek yönlü olduğu için. Ha öyle adam zaten dünyada kaç tane var ki diyebilir rıdvan ı cahillikle suçlayabilirsiniz ama bu ülke appiah' ı aurelio'yu emre'yi falan gördü, neticede iyi araştırırsan bulunabilir bu tip oyuncu.

Sonuç olarak ben de bjk marsilya maçlarında izlediğim Cana yı çok beğenmiştim ama reijkard ın oynatmak istediği pasa dayalı sisteme ne kadar uygun o konuda şüphelerim var. marquez mesela çok iyi olurdu gs için.

Üzüldüğüm nokta rıdvan ın galatasaray a kinli oldukları her hallerinden belli olan hakanlarla aynı kefeye konulması. Tamam rıdvan türk oyunculara karşı çok daha toleranslı yorumlar yapıyor ama onu da normal karşılamak, fazla abartmamak lazım bence.

Bu arada Mehmet Demikol da kalemi en kuvvetli spor yazarıdır bu ülkenin. Bir ferrariyi beğenmedi diye adamı itin götüne soktular ama scusther de beğenmedi işte ferrariyi ne olacak şimdi? O da anlamıyor değil mi futboldan? O da bir inat uğruna göndermek istiyor takımdan. Bence de ferrari uğruna bjk başkanının uçaklara atlayıp ayağına gideceği bir oyuncu değildir. M. Demirkol un asıl eleştirisi de buydu zaten. Ferrari sessiz bir şekilde daha uygun bir fiyata tranfer edilseydi o da bu kadar eleştirmezdi bu transferi.

Bir de son olarak şunu söylemek istiyorum bu yorumcular türk futbolcularına karşı ne kadar toleranslıysa genel olarak taraftarlar da o oyunculara karşı o kadar insafsız, bunu da kabul etmek lazım.

Borges dedi ki...

Kuzen Larry: Nerden baslayayim bilemedim.

Cana henüz kendisini hicbir sekilde gösterememistir. Pasa dayali oyun icerisinde gerideki önliberonun olasi bir ön-ic-yumusak oyuncu transferinin oynayabilmesinin, pas yapabilmesinin nedenidir. Yaya Toure ya da Keita da pasör degil lakin önemlidir Xavi-Iniesta futbolunda. 4-3-3'ün ister cift önliberolu isterse de tek defansif orta sahali sisteminde bir tane sert adam gereklidir. Bu adam pasör degil basit kisa ama emin ellere oynayabilecek yetkinlikte olmasi gerekir.

Arkadasim pek cok da abartilacak degil dedigin sey Lincoln'pn cacigini cikardi, jo postlandi, birak onu Fenerbahce misal Kazim'i göndermese Sampiyon bile oalbilirdi, öyle degil mi ?

Bence mesele bu oyuncularin digerleri gibi pek coklariyla iliski kuramamasidir. Dolayisla vururken acimiyorlar hic ve nedendir bilmem benim GS'imda son iki yilda gidip gelen yabancilarin haddi hesabi yok. Keita,Elano ya da Semih Torres'den iyidir diye astigi kestigi yerleri geciyorum: Bariz sacmaliyor.

O sekilde bilse eyw ama isin icerisinde iliskiler var. Arda ariyormus, "en iyi yazar sensin" diyor Ridvan keza o ve onun sikayetlerinden beslenip yorumlar yapiyor vesaire..

Cana nereye transfer edildi ? Burada Hamburglusu,Bremenlisi bilir, ne düsündügü hakkinda istersen link de verebilirim. Inanmadilar GS'a o fiyata gelecegine. Acin bakin Transfermartk forumlari. Cana Zu Galatasaray yaparsan görürsün. E nedir ki bu daha 45.dakikada Mustafa Sarp'Tan kötü yorumu ? Degil öyle ama aciyor mu hayir. Dahasi tüm sezon bunu devam ettirmeyecke midir ? Baros'ta oldugu gibi dedigini geri almamak icin sacmalamayacak midir ?

Demirkol bu ülkeye gerekli bir yazardir. Hep derim futbol disi olaylari cok güzel yorumluyor, akli selim bir adam lakin gecen sene Sampiyonlar Liginde ilkonbire yabanci basinda giren adam bizim ülkemizde acik alanda oynayamaza getirdi.. Sistem geregi her oyuncu ama her oyuncu yedek kalir, gönderilir. Servet de bir örnek, ama servet kötü mü degil. Sapla samani karistirmayalim.

Bir gün toplayacagim, Keita,Elano,Lincoln,Jo,Cana vesaire yorumlarini.. BIr de Arda,Semih. Farki baska türlü gösteremyecegiz.

sago dedi ki...

dün akşam maçtan sonraki malum kanalın yayınında r.d size cana gibi tr de 60 futbolcu sayarım dedi.say bakalım r.d,ben beklerim.çok biliyosun ya bu işleri.senin bu kıçıbaşı olmayan amiyane tavırların ve yorumlarından sonra yesiç e hakveriyom diyesim geliyor.

kuzen larry dedi ki...

Ben rıdvan ın yorumları kesinlikle doğrudur demiyorum zaten sadece cana ya yaptığı eleştiri kendi içinde tutarlıydı diyorum. hakanlar gibi bilinçli olarak yıpratmak amaçlı yorum yapmadığını düşünüyorum. rıdvan ın iyi niyetli olduğunu düşünüyorum ama dediğim gibi bu konuda objektif olamıyo olabilirim. zatem ben rıdvan ın da yorum yaparken istemeden de olsa objektif olamadığını düşünüyorum ama ne yapayım rıdvan ın fenerbahçe nin iyi oynayarak kazandığı maçtan sonra yorum yaparkenki o kıpır kıpır, heyecanlı hallerini seviyorum. Şu ülkede fenerbahçe ile özdeşleşmiş belki de en önemli adamdır ve illaki bazı eksiklikleri vardır ama hakanlarla aynı kefeye konmayı da kesinlikle haketmiyor. Eminim galarasarylılar da bir rıdvanlarının olmasını çok isterlerdi.

Borges dedi ki...

Kuzen Larry: De ki Ridvan güzel muhabbeti var, katilirim. Dehset güzel anilari var ki güzel anlatiyor. Ama artik eski dönem bitti. Her yil onlarca yabanci geliyor. Baska bir döneme girdi bu lig.. Artik baska bir tarz gerekiyor.

Sizin hayranliginizi da anliyorum, efsane bir fubtolcuydu öyle veya böyle ama bu yapilan baska. Hakan Sükür ya da futbolcu Bülent Korkmaz da baskadir ama bu iyi bir yorumcu, teknik direktör ya da cikari dogrultusunda hareket etmeyecek demek degildir.

solo dedi ki...

sayın borges rıdvan dilmen'i kişilik olarak kadar tanıyorsunuz? bir insanı tanımadan yapılan bu yorumlar sizce de havada kalmıyor mu?

Borges dedi ki...

Solo: RIdvan Lincoln'ü, Jo'yu, Cana'yi ne kadar taniyorsa ben de onu o kadar iyi taniyorum. Zira onalr da sahada olanlardan ziyade "Karakter" "kisilik" niyet ölcüyorlar, icerlerine girip alti yil gözümün önünde oynayan adamalrin aslinda birden buraya gelip oynamak istemediklerinden, parayi alip yattiklarindan vesaire.

SIz bunlari Ridvan Dilmen'e bir gün olsun sordunuz mu sevgili Solo Milyonlar karsisinda insanlari niyetleriyle de yargilar iken benim burada iki bin insana bir seyler yazmamin pesindesiniz ?

solo dedi ki...

velev ki rıdvan dilmen'in yaptığı yanlış, çözüm yanlışa yanlış mıdır peki?

egemenaydin dedi ki...

Rıdvan'ın zamanında Baros hakkında hakkında da böyle atıp tutmuşluğu ve üzerine baroştan özür dilemişliği var. İcabında Cana da Rıdvan'a özür diletir. yalnız sorun malesef Rıdvan'ın durumu değil Hakan'ın durumudur. bence Hakan, başta Arda olmak üzere bazı futbolcular ile özel yaşamlarında görüşüp onları yanlış yönlendiriyor ve büyük hasarlara yol açıyor. Eğer böyle bir durum var ise onu engellemek gerekiyor bence.

sunshine dedi ki...

Rıdvan Dilmen'in en önemli sorunu dünya futbolunu takip etmemesi ve ediyormuşcasına kendisini kamuoyunun önünde rezil etmesidir.Yani demek istediğim Rıdvan Dilmen ve Sergen Yalçın futbolu sevmiyorlar takımlarını seviyorlar.Hani çokta ayıp olmasın diye yorum yapacakları maçları izliyorlar.Oturup zevk için maç izlediklerini düşünmüyorum.

suskunlar dedi ki...

bu kadar güzel ve yerinde bi yoruma nasıl bu şekilde mukabele ediliyor anlamak güç...

lions dedi ki...

rıdvanı , hakan şükürü, sergen yalcını,ahmet cakarı, ziya sengulü ve aynı moddaki diğer adamları dineleyen ve takip eden kişilerin nelerden zevk aldıklarını merak ediyorum futbol dan zevk almadıkları kesin onalra baska bir sey vermek gerekiyor kanımca zira onları dinleyenlerin futboldan baska seyler duymaya ihtiyacları vardır kesin.. bu admlar da bunu yapıyorlar işte

Adsız dedi ki...

Rıdvan'ın samimiyetine ve iyi niyetine ne kadar güvendiğimiz hakkında iki link vereceğim sadece. Yıllarca "ama adam samimi abi, Fenerli olduğunu gizlemiyor"dan "Türkiye futbolunu en iyi yorumlayan odur"a kadar her türlü şişirmenin ekmeğini yedi bu adam. Bugün "sympathy for Rıdvan"cı arkadaşlar "nerde o Neeskens'in defteri ha?"ları gündeme getirmez, Lincoln'ü yem edişini konuşmaz, Arda'yı yanına çekişini unutturmaya çalışır, üzerine de "adam samimi yeaa" kozunu kullanır pişkin pişkin.

Ntv Spor'dan nefret etsem de şunu belirtmem lazım; orası FB TV değil. Öyle sanıyor sanırım Rıdvan.

http://ohabeprekazi.blogspot.com/2010/01/rdvan-dilmen.html

http://ohabeprekazi.blogspot.com/2010/01/iyi-ki-varsn-meric-tunca.html

Great White dedi ki...

Rıdvan Hoca' nn tarafgirliği konusunda ben de çiziktirmiştim bir zamanlar..

http://www.cezasahasi.net/2010/04/bu-fener-kimi-yakalasa-yener.html

solo dedi ki...

sanırım yaptığınız onca eleştirinin yanında bahsedemediğiniz en büyük kusuru da fenerli olmasıdır, aslında dillendiremeseniz de sizin için sorunun temeli de bu.

Borges dedi ki...

Solo: Burada nice fenerlilerin kendisi övgü almis, nice Fenerbahce övgüsü yazilmistir. Birakin onu burayi okuyan burasini bilir, Besiktas, Fenerbahce övgüsü GS'dan fazladir.

Ve fakat siz RIdvan'a "fenerli" oldugu icin güzel yorum yapiyor diye bakarken ya da bir yorumcuyu degerlendirir iken "fenerli, gs li" diye ayrim yapiyorsaniz haliyle bir baskasini da kendinzden yola cikarak bu sekilde degerlendirmeniz olasidir.

Burasi o fanatizmi gündenlerin ugrak yeri degildir. lütfen baska yerde güdün...

Adsız dedi ki...

solo,

Yargısız infaz?

No eyvallah.

solo dedi ki...

sayın borges yorumlarınızı gerek dünya kupası boyunca radyodan gerekse bloglardan takip ettiğim ve bu yorumları beğendiğim birisiniz. yorumlarınız hakkında düşündüğüm olumsuz eleştirilerim var ama fanatizm bunlardan biri değil. benim rahatsızlık duyduğum konu genelde boglarda yapılan yorumların çeşitli komplo teorilerinden temel alması.

rıdvan dilmeni savunmam rıdvan dilmen sevgimden veya yorumculuk konusunda yeterliliğini düşündüğümden veya fenerliliğimden değil, tamamen çeşitli komplo teorilerine dayank noktası oluşturulma çabalarına karşı tutunduğum tavırdır.

yukarıdaki yorumum bunun bir uzantısıdır. kimse katılmak zorunda değil, hatta yaptığım eleştiriyi de bana karşı kullanabilirsiniz, ne demişler koyun kurt ile gezerdi fikir başka başka olmasa.

sonuçta burası sizin bloğunuz ve rafine kalmasını istemeniz de en doğal hakkınız, ama yapılan yorumlara da eleştiri getirilmesi iyi bişeydir. yanlış bir intiba bırakmışsam o da benim eksikliğim.

Borges dedi ki...

Solo:

"sanırım yaptığınız onca eleştirinin yanında bahsedemediğiniz en büyük kusuru da fenerli olmasıdır, aslında dillendiremeseniz de sizin için sorunun temeli de bu."

Yazdiginiz bu arkadasim. Sucluyorsun burada, ne diyorsun sen simdi bana ?

Oysa ben acin bakin Hincal Uluc'un hatta artik kroniklesmis Fenerli Medya geyiginden tutun da diger türlü fanatizm elestirilerine ne demisim sözlkte, blogda? Fenerbahce Daum döneminin son saniyesinde Sampiyonlugu kacirmis, acin bakin ne yazmisin Fenerbahce basligi altina ?

Burada Ridvan Dilmen'in fenerli kimligi ele alinmiyor aksine Galatasarayin en önemli oyuncusuna aynen yillar yili Hakan Sükür'de oldugu gibi arkadasliktan dogan bir övgü oldugunun da üzerinde duruyorum. Yerli-Yabanci ayriminin konu edildigi yerde ikki tane has Galatasarayli almisim sorun olmuyor da neden sizin gözünüze RIdvan Dilmen'in Fenerbahceli olusu batiyor ?

Ben mi siz mi sorunlu bakis acisina sahipsiniz ?

Konu Galatasarayli-Fenerbahceli degil ki ? Ki diger iki isim iki Hakan. Birisi efsane olmus digeri de UEFA kupasi kadrosu.Yerin dibine sokuyoruz sorun degil de RIdvan niye sorun oluyor ?

Burada fanatizmin isi nedir ? Kusuru fenerli,GS li olmasinda aranilmasininin, böyle muhabbetin yeri burasi degil ki ?

Gecen Galatasaryli arkadadasimi uyardim. Yapma burada fanatizm, abuk subuk satasma olmasin Fenerbahce'ye diye. Zira öyle büyüyor ki yorumlar bitiyor ve siradan liseli muhabbeti, bilindik tartisma.

Tüm bunlarin üzerinden siz gelip diyorsunuz ki kusuru Fenerbahceli vesaire. Ibrahim Altinsay var,Tanil Bora var, Cem Dizdar var.. Bu gibi nice isim var, takimin önemi yok. Yazar olsunlar.. Arkadas hatrina, Yerli-Yabanci muhabbetine, iki telefon etti, üc güldü, röportaj verdig geyigine yorumlarda ayrimcilik olmasin. vesaire.

solo dedi ki...

beni yanlış anlamanızın sebebi yorumlarımın direk sizin yorumlarınızı değerlendiridiğini düşünmenizden, sizin yazınız hakkında yorumlarımı zaten daha önce iki soru ile yorumlamıştım. sonradan gelen eleştiriler gelen yorumlaradır.