20 Kasım 2011

Gol"cü"süzlük!



4.29: Beşiktaş karşılaşmasında Elmander bir boşluk yakaladı ve solunda rakibi olmadan ileriye doğru koşu gerçekleştirdi. Top demarke vaziyette olan Melo'nun önündeydi. Melo öyle bir pas attı ki bu atak ve aslında Beşiktaş'ın yerleşim hatası yaptığı bu pozisyon değerlendirilemedi.

Buna benzer pek çok örnek verebilirim. Burada atılacak olan klas bir pas size golü getirir. Genelde on numaraların becereceği iştir ama yer yer Melo'nun Hakan Balta'ya çıkardığı gibi diğer oyuncular da bunu becerir ama ortalaması çok düşüktür. Galatasaray merkezden derinlemesine delici paslar atacak orta sahadan yoksundur. İki düz merkez orta saha ile Terim'in takımı oynuyor ve önünde Engin Baytar olmadığı zaman harakiri yaparcasına Sabri ile oynama çabasına giriyor. Dolayısla rakip defans yerinde olduğu vakit Galatasaray gole ulaşması merkezden "çok kolay" değil.

Ofansif yaratıcı on numara zorunluluk değil. Farklı farklı sistemler de söz konusu. Özellikle elinizde Melo-Selçuk merkezi varsa kenar aksiyonları ile beraber farklı hücumlar gerçekleştirilebilir. Ama bu oyuncu grubu ile bu da mümkün değil. Neden? Galatasaray'ın ilk yirmi dakika içerisinde gerçekleştirdiği iki pozisyon ile devam edelim.

Sol kenarda Engin Baytar önündeki boş oyuncuya atmak ya da ceza sahası içerisinde bekleyen Elmander'e atmak yerine sağdan ceza sahasına giren Kazım'a gönderiyor. Demarke vaziyette önüne gelen topa vuruyor ama gol olmuyor. Bir kaç dakika sonra Kazım içeriye Engin'i kaçırıyor ve fakat yine gol gelmiyor.

Gelmez. Nedenini ben size rakamlarla anlatmaya çalışayım. İki kenar oyuncumuzu incelersek:

Albert Riera: 286 maçta 35 gol atmış. 8 maçta 1 gol ancak..

Kazım Richards: 253 maçta 28 gol.. 9 maçta 1 gol..

Selçuk İnan: 204 maçta 18 gol.. 11 maçta 1 gol.

Felipe Melo: 235 maçta 24 gol.. 9 maçta 1 gol.

Engin Baytar: 139 maçta 15 gol.. 9 maçta 1 gol.

Orta saha ve kenarların durumu budur. Forvet olan Elmander her ne kadar 2.5 maçta bir gol atmış olsa da farklı bir orta saha ile beraber bu oran değişebilir, daha yukarıya çıkarılabilirdi. Ve fakat bugün Galatasaray'ın pozisyon bulma sorunu bir yana gol atma konusunda buradaki tablodan farklı bir görüntü çizmesi mümkün değil. İşte bu yüzden Podolski'nin transferi çok ama çok önemliydi. Çok daha iyi bir futbolcu olduğu için değil daha çok dış forvet özelliklerine sahip olması onu farklı kılıyordu. Bu yüzden devre arasında yukarıdaki orta sahalardan gol atma becerisi bakımından aman aman farklı olmayan Hamit'den ziyade Olicvari bir oyuncu takıma girmesi gerekir. Özellikle günden güne organize olabilen, daha çok pozisyon yaratma konusunda gelişim gösteren bu oyuncular kenar forvetin devreye girmesi ile beraber defansın dengesini daha kolay bozabilir, daha çok gol atılabilir. Sezon başından bu yana ben hep aynı kelamları ettim durdum ve bugün ortaya çıkan tablo çok farklı değil.

Fatih Terim'in takımı geride durabilir, orta saha gücüyle baskın da oynayabilir ama maçı kazanacak golleri atma konusunda her daim sıkıntı yaşayacaktır.

Yanlış hamle Eboue:

Semih'in yukarı çıkıp Ceyhun ve Servet'in kenarda beklediği yerde Ujfalusi rahatlıkla sağ beke geçebilirdi. Sabri o bölgenin vazgeçilmezidir. Üstelik Sabri başka bir bölgede de bu şekilde oynayamaz. Tam da buraya yapılan Eboue transferi yapılamayan ofansif orta saha ve dış forvet takviyesizliği nedeniyle yanlış bir hamle gibi duruyor

Devre arasında:

Golcü değil ama gole yönelik forvet harici ikinci bir oyuncu alınmalıdır. Gol ya da ortalamanın üzeri olması gereken asist ortalaması da burada belirleyicidir. Bu vesileyle Elmander çok daha skorer olacak iken denge bozucu bir oyuncu ile baskı daha fazla golü getirir.

1 yorum:

selaminko dedi ki...

tam düşündüğüm şeyleri ifade etmişsiniz. arshavin cuk oturur buraya ama o da gelir mi bilinmez.