8 Aralık 2012

Şampiyonlar Ligi ve Galatasaray!




Şampiyonlar Ligi grup maçları sona erdi. Şöyle bir grup maçları istatistiklerine baktığımda ilginç veriler karşıma çıktı.

Pozisyonları değerlendirme oranı

Arsenal bu konuda başı çekiyor. Kaleye 32 şut çekmiş ve bunlardan 10 gol üretmiş. Pozisyon değerlendirme oranı ise %31.3. Çekilen 31 şutun 21’inde isabet sağlamışlar. Bu da %65.6 isabet oranı ki bir hayli yüksek. 

İkinci sırada ise Chelsea var. 56 şut çekmiş ve bunlardan 16 gol çıkarmış. % 30.2 pozisyonlardan verim alma oranı.  Çekilen 53 şutun ise 32’si kaleyi bulmuş. %60.4 isabet oranı fena değil.

Üçüncü sırada ilginç bir şekilde Cetic Glasgow var. Kaleye 30 şut çekmişler ve buradan 9 gol çıkarmayı başarmışlar. %30.  30 şutun 17’sinde isabet kaydetmişler. Bu da %56.7..
Sonraki sıralama Valencia, Bayern Münih, PSG  diye gidiyor.

GALATASARAY ise..

32 takım arasında bu konuda 29.sıraya denk düşüyor. Galatasaray’dan bu konuda daha kötü Lille, Benfica ve 1 gol 1 puanlı Dinamo Zagreb var.

 Kaleye 68 top göndermiş Galatasaray ve bunlardan sadece 7 gol çıkarabilmiş. Oran %10.3.. Kaleye gönderilen 68 topun sadece 30’u kalenin içerisine gitmiş. İsabet oranı %44.1.. 

Lakin iyi olduğu çok başka bir alan var sarı kırmızılıların..

TOPA SAHİP OLMA

Bir numara kim diye sormak sanırım biraz anlamsız oluyor.

Barcelona maç başına ortalama %70.7 topa sahip olma oranı ile oynamış.  Celtic’deki maçını oranı ise %78. En iyisi bu. 

İkincisi de benim için sürpriz değil. Bayern Münih.. %60.2 topa sahip olma oranı ile oynamış.  Borisov maçı en yükseği ve oranı %65.

Üçüncüsü ise.. 

Galatasaray!

%58.1 topa sahip olma oranı ile grup maçlarını oyamış. En yüksek olduğu maç ise deplasmandaki Cluj maçı. %65! 32 takım arasında topa sahip olma konusunda en iyi üç takımın arasında!

Burada bir duralım.

Son dönemde takımları kabaca bu açıdan ikiye ayrırabiliriz. Bir taraf Barça, Bayern ve onun izinden giden Galatasaray.. Diğer yanda Dortmund, Schalke, Celtic ve geçmiş yıllardaki Hannover v.s. 

Bir taraf topa sahip olup rakibin yerleşmiş savunmasına etkili hücum etme çabasında iken diğer taraf topu bilinçli olarak rakibe verir. İstediği zamanda ve sıklıkla rakip hücum pozisyonunu aldığında topa sahip olup hızlı hücumlar geliştirir.

Bunun doğrusu yok. 

Herhangi birisini iyi bir şekilde uygulayabiliyorsanız başarılı olursunuz.  Yalnız topa sahip olma oranına yatırım yaparsanız kaliteli ve bundan da önemlisi uyumlu bir kadroya sahip olmak durumudasınız. 

 Gruplardan çıkmış Celtic topa sahip olma oranı açısından 32 takım arasında 31.sırada yüzde 39.2 topla oynama oranıyla.. Gruplardan çıkamamış Manchester City ölüm grubunda sonuncu sırada yer aldı ama topa sahip olma oranı açısından 32 takım arasından yüzde 54 oranıyla 6.sırada..   

Topa sahip olma oranı “iyi futbolun göstergesi” değil sadece stratejinizin ne olduğuna dair önemli bir veridir.

5 yorum:

delorean dedi ki...

Zagrep 90da attı golü ve puanı aldı abi.Kaçırmışsın :)

Borges dedi ki...

Sen de yapılan düzeltmeyi kaçırmışsın;)

Celal Abbas dedi ki...

Grup kuraları çekilmeden önce Galatasaray geçen yıl kapanan takımlara karşı müthiş bir üstünlüğü vardı bunu düşünerek Torbalardan Braga ve Cluj ile aynı grupta olmasını istemiştim yanınada şampiyonlar ligi maçlarını hep rölantide oynayan bir mancester United istemiştim. Ömrüm boyunca ilk kez ve son kez böyle bir tahminim tuttuydu. Şimdi ise Galatasaray kapanan takımlara karşı çok zorlanıyor geçen yılki gibi değil. Üstelik kontradanda çok pozisyon yiyor. Takımların oyun yapılarını düşündüğümde Galatasaraya uygun bir rakip bir türlü bulamadım. bende eğer eleneceksek bari istanbuldan messi geçsin dileğiyle barcelona diyorum. Barcelona çıkarsa şöyle bir tehlikede var. Fatih terim kendi oyununu oynamaya çalışan bir hoca olduğu için Beşiktaşın sahip olduğu rekorunda kırılma tehlikesi var birr ihtimal olarak. Hadi Hayırlısı Diyelim.

mute dedi ki...

ben de takimin su anki formuna bakiyorum ve "barcelona gelsin anasini satayim" diyorum cunku kim gelirse gelsin, elenecegiz gibi duruyor. ama daha bunun devre arasi var, transferi var... neredeyse 3 aylik bir sure, o yuzden kimi cekecegimize degil de, takimin durumuna bakmak daha mantikli. guzel olan sey, eger iyi bir form duzeyi yakalarsak torbadaki 2 takim haric eleyemeyecegimiz takim yok.

CaRtMaNtR dedi ki...

kim gelir kurada bilemem ama ligte oynana futbol avrupada ortaya konabilecek mücadeleye örnek olamaz gibime geliyor.

bu sezon gerek fatih terim'in gerekse de kadronun birinci önceliği avrupa'ymış gibi görünüyor.

ha şu aşamada sezon başında bekelenilen noktaya avrupada ulaşıldığından artık yavaş yavaş liginde üstüne dşülür mü, bence düşülebilir. fatih terim yapısındaki bir teknik direktör hala güçlü bir şekilde içinde olduğu yarışta ipin ucunu kolay kolay bırakmak istemeyecektir.

istatistiklerin söylediklerine gelirsek; şimdi kimin lafıydı net aklımda değil ama bu duruma çok güzel uyan bir laf vardır; "istatistik mini etek gibidir, pek çok şeyi gösterir ama en çok görülmek istenenleri gösteremez" şeklinde.

bu yüksek yüzde ile topa sahip olmak ve önemli bir artı muhakkak tek başına bakıldığında ama işin birde girilen pozisyonları gole çevirme oranına bakıldığında sahip olunan topun çokta efektif kullanılamadığını görüyoruz.

bu noktadan yola çıkarsak topa çok sahip olan bir takım olarak kontra atak setlerine ağırlık vermek şansımız yok. o zaman eldeki hücum setlerini yada bu setleri oynayan oyuncuları elden geçirmek lazım.

kısa vadede iyi bir ceza sahası golcüsü yada iş bitirici bir 10 numara (namı değer çilek) bu sistemi daha efektif hale getirebilir. bunun yanında melo ve selçuk'un geçen seneki üst düzey formunu yakalaması yada üçlü orta sahaya dönerek pas açılarını kullabilecek oyuncu sayısının arttırılmasıda soruna çözüm olarak düşünülebilir.