25 Kasım 2007

Beynelmilel

Ben bu filmi cok sevdim. Seksen darbesi üzerine yapilan filmler arasindan belki de en cok bunu sevdim. Filme dair elestiriler var, eksiklikleri belirtiliyor ve elbette gercekcilik acisindan kimi yanlari kusurludur belki.. Askerlerin sevecenliligi ve dile getiremedigi acilarin yoksanmasinin hüznü. Pek cok insan icin aci bir tablodur, onlarca insan asildi, binlercesi hapislerde cürüdü, yüzbinlercesi de susturuldu.. Bugünün milyonlanlarini da iceren apolitik, duyarsiz ve sessiz cogunlugun kosullarini da yaratti. Darbenin faturasini kesecek degilim burada velakin bir baska acidan darbenin siradan halk üzerinde nasil durduguna kisa bir bakis atar iken ülkenin darbe ile gecirdigi degisimi, nereden alip nereye götürdügünü belki de tek basina Picasso'nun Guernica tablosunun indirilip yerine yerlestirilen "Arzum Cilem" posteri ile anlatabilmeyi basarmistir. Darbe ile hesaplasma ya da askerce yasamin sosyal yasama gecirilmesi sirasinda yasananlar degil sadece ortaya konulan, ayni zamanda 80 dönemi devrimcisine de bir bakis atmistir Haydar karakteri ile. Filmin bana samimi gelmesi bir yana asagidaki videodaki izleyeceginiz "Haydar - Gülendam" diyaloglari ülkenin dönemsel acidan ortalama insanin devrime bakisi , dönemi algilayisi ve ayni zamanda dönemin "ortalama" devrimcisinin de profilini cizmesi acisindan önemlidir. Basarisizligin, yikimin, yenilginin nedenleri arasinda olgunlasmadan kitlesellesen devrimci hareketin samimi ama yeterli bilince sahip olamamis ortalamasini sunmasi acisindan da ho$ olmus. o dönemin devrimci profili üzerinden kara mizah kesinlikle hos karsilanmayacaktir velakin gercekci olmak gerekirse "gercekci" bir film olmustur her bakimdan.. trajikomikligin dibine vurmustur.




Filmin yönetmeni ve senaristi Sitki Süreyya Önder, 12 eylül döneminde hapse düsmüsolangillerden. Adiyamanda hapishaneye girdigi zaman tanik olmus, askeri yasam biciminin sosyal hayata dayatilmasinin getirilerine. Siradan insanin darbeye ve devrime, devrimciye bakisina ve bunu da cok iyi bir sekilde beyaz perdeye yansitmis. Ihtimal odur ki tanik oldugu sadece siradan insan ile darbe arasindaki iliski degil, alanlardaki milyonlarin kaybolusu, yalnizlik, kirginlik bir baska acidan "nankörlük". Ugruna türlü iskenceleri, ölümü göze aldigi halkin bir anda darbe karsisinda sessizligine gönderme yapiyor filmin canalici "tokat" sahnesi ile.. Devrimciler Halkin tokatini yemistir. Bir yanilginin, bir düsün gercek tarafindan tokatlanmasina sahit olmustur 80 öncesi devrimcileri. En büyük yanilgi, halkin dönem algisina getirilen iyimser yaklasimlari olmus. 77 kanli bir mayisinda yarim milyon insan taksim meydanini doldurmus, ülkenin muhtelif yerlerinde milyonlar tarafini belli etmisti. Buna inanan, farkli toplum algilari ile hareket eden yiginlar darbe sonrasi en buyuk tokati darbeden degil de halkindan yemistir aslinda. Bu film, hem bu tokati anlatir iken bir baska yandan yalniz birakilmisligin nedenlerine dair argumanlar sunuyor izleyiciye. Iste, senin halkim dedigin insanlarin devrime bakisi buydu. Halkin ortalamasi buydu. bu yüzden de yalniz birakildik, olgunlasmamis, neyin ne oldugu halk tarafindan hicbir zaman algilanmamisti. Haydar karakteri önemlidir, bir baska acidan da ortalamasidir dönem devrimcisinin. Güzel olan samimiyeti nasil vurgulanmis ise ayni zamanda cocuksulugu, bilincsizligi de ayni sekilde gercekci bir sekilde vurgulanmistir. Velakin bir tokat vardir atilmis, sizisi bugün bile gecmemis olan..



Cezmi Baskin'in muhtesem oyunculugu filmin disinda irdelenmesi gerekir. BKM bu film ile beraber kendisine cizdigi karakteri olgunlastirdi. Yapimcinin BKM oldugu yerde belli kliseler de her daim olacaktir mesajini da aldik. Ben seviyorum Altan Erekli, Cezmi Baskin ile cizilen tipolojileri. Velakin yine de farkliliklari kesfetmesi, 12 eylül'ün disinda cekilen diger acilara dokunup gerekirse güldürmeli bu insanlari; aglanacak durumlarina.

Babam Ve Oglum ile bir kiyasi da hicbir sekilde kabul etmiyorum. Babam Ve Oglum 12 Eylül'den izler tasiyan velakin 12 eylül filmi olmayandir. Ana temasi cok güzel bir sekilde irdelense de -popüler olmasi güzelligine helal getirmemistir- aile ici iliskiler, baba-ogul ve belki de dönemsel ciktilardir.

Velhasil-i kelam Beynelmilel seyredilesi bir filmdir.

Hiç yorum yok: