21 Kasım 2007

Hüzün Kovan Kusu

"NE YAPIYORSUN SU ANDA ACABA.. " diye baslayan bir mesaj aldim. hayir ben büyütmedim, capsi acik unutmus olacak boyle geldi, kopy paste ettim suraya.

Kirk yilin basi da olsa su an ne yaptigimi düsünmesi hosuma gitti. Eskiden ben bu mesaja bakar, bu mesaji yazdigi ani düsünür, o kici kirik anda benim onun aklina düsüsümü hayal eder ve bunu her gün yatmadan otuz sefer, gün arasi da yüz yirmi kez tekrar ederek bes alti ayimi gecirirdim. Yetinirdim de isin acikcasi.. A$k böyle bir sey. Böyle düsündügünüz zaman o insanin karsisinda kendiniz olma sansiniz var midir ? Ona siz bir baska insani sunacaksiniz.. Ve elbette bir sekilde beraber oldugunuz zaman asliniz ortaya cikacak. Aslinda "asliniz" da cok kötü degildir ama bir baska sekilde kabul edildikten sonra farklilik kabul edilemez olacaktir. ilk tanistigimiz anda dünyanin en cekilmez karakterine de sahip olsaniz o sekilde sizi kabul ettiyse sorun olmaz. velakin bu beraber gecirilen zaman icerisindeki dönüsümün kabul edilmesi cok zor..

Dört yildir ülkeye ayak basmiyordum. Gecen sene bu zaman diliminde istanbul hasreti canima tak etti ve gittik.. Bir gece yarisi, filmin bir kahramaninin isminden aklima düstü mesajin sahibi, dünyalar iyisi insan. Mesaj attik, tanimadi.. isim vermeyi unutmusuz. Sonrasinda gelen mesaj hemen hemen soyle bir seydi.

"nerdesin seeeeeeeeeeeeeen.! cumartesi evleniyorum ben, gel hadi".

istanbuldaydim, bir gece yarisiydi, 30 saniye bile üzerine düsünmeden yarida kestigim filme devam ettim..

O zaman benim bir baskasi oldugumu, onun ise cok fazla degisim gecirmedigini anladim. Üzülmedim bu habere, hicbir sey hissetmedim desem yeridir. Dönüsümün/degisimin bu kadar keskin olmasi ihtimaldir ki bir baska ülkede bambaska bir hayatin/kosullarin icerisinde uzunca bir süre yasadigimdandir. Kosullar insani bicimlendirir ve evet, ben bambaska kosullarin dört yilda bicimlendirdigi bambaska birisi olmustum. Cokca zaman soyledigim gibi ben bir baskasidir..

$imdi, her sey bambakala$mis. Yillar önce biraktigim arkadasimi biraktigim gibi buldum, keza Yasemin evlense, cok farkli bir hayatin kadini olsa da onu da biraktigim gibi buldum. Bir ben, bir baska olmusum. Simdi ne yazsam, en fazla kisa bir süre üzerine düsünecek ve sonrasinda bir baska insanin karsisinda kendisini bir baskasi olarak duyumsayip o sekilde devam edecektir hayatina.. Ve cok sonra, kim bilir, yine aklina düsecegimdir sikintili bir aninda..



Son olarak icimde kalan bir kac nokta var, varolan sikintilarindan bagimsiz.Onlari da cikarayim cürümeden, hafiza ile helallesmeden..

Demek isterim ki sana ben, bana bir sans verdigin icin ne kadar tesekkür etsem azdir. Sana kendimi gösterme sansini verdigin icin, o günlerde bana yeterince yakin oldugun icin cok cok tesekkürler.. Beni bilmezsin belki, samimiyet icin kac metre yorgan yaktigimdan haberin de yoktur. tüm ictenligimde bir daha tesekkür ediyorum. Seninle konustum, bilmem nerelere gittik,dipdibeyken mesajlastik, arkadasca da olsa bana "seni seviyorum" dedin,Vize günleri evinde sabahladim, dogum günüme geldin, konsere geldin, her cagirdigimda yanimda oldun, arkadasimin saglik sorunlarina "bedavasal" cözümler ürettin, ettin de ettin.. adam olsaydim da seni kendime asik edebilseyim.. Az biraz adam olsaydim da sevebilseydin keske. kim bilir belki cok daha güzel olmustur her sey senin adina. Ama biliyorum ya, sen benim icin elinden geleni yaptin.Beceremedik iste, ne yapalim.. Benim de cok sansim yoktu, bir baskasi oluyordum yaninda. Senin potansiyel hosuna gidecek hemen her seye dönüsebilecek mutant gibiydim. Ama ben o borges'i de sevdim. Oyle sevdim ki onu aradim hep velakin simdilerde oyle degilim artik. bir tane daha oldu senden sonra. Ben yarattim onu da. Hic tanimadan.. baska türlü olmuyordu artik. Sunni bir asik olma girisiminde bulundum. Diline, kültürüne, her seyine yabanci oldugum bir kadina tutuldum. Velakin onda dahi buradaki hüzün kovan kusunu aradik.. Sen gittin, ben artik bir baskasi oldum ama tutkunun gölgesi kaldi kendisini takip ettiriyor, aynisindan bir tane daha olmasi icin bitimsiz cabalara giriyorum. Ne bileyim, Yazayim bir seyler, o da okusun,hani beni sevmesin ama bilsin, aski ya da tutkuyu onaylasin diye cabaliyorduk. Ne ona, ne de kendimize inandirabildik..

Neyseki tüm bu hezeyanlar bitti.. uzun süredir sessiz ve sakinim. Estetik her türlü dilsiz nesneye de asigim. Konustukca ve yakinlastikca her insan kuculuyor gözümde. Bu yüzden ben de yeni askimi buldum. "Devon Aoki".

Olmayan okurum, bir mesaja bir cevap niteliginde yaziyorum bu yaziyi. Blogdan haberdar kendisi, futbol ile icerisini doldurdugum icin pek fazla ilgili degil. Hali hazirda sayili okurlarim arasinda. Zaten bir o var, bir teyze kizi -muzikleri daha kolay dinliyormus boyle- onun kocasi -sporla ilgilidir kendisi- bir de msnde bakin ulan para kazanacam yakinda diye kandirdigim iki üc insan. Toplam okur sayisi bu oldugu vakit özgürlügün de bokunu cikariyoruz.. Ama kesinlikle pisman olmadigim gibi yasamda bana sunulmus en güzel seceneklerden birisidir blogda yazmak, sözlükte yazmak, bir yere yazi yazmak, icinden disa dogru hafifce elinle toparlayip top haline getirdigin tüm sikintilarini duvarda patlatmak.!

Hiç yorum yok: