18 Ekim 2008

8.Hafta Bundesliga #1



Gecenlerde Antony Yeboah'in röportajini okuyordum. Insanlar sürekli yardim istiyor benden ve ben de onlara daha daimi bir yardimi sürekli kilmak icin Hotel actim, is verdim diyordu ve Bundesliganin parlayan ilk siyahi oyuncusu olmanin zorluklarindan bahsediyordu.. O dönemde "Benim Arkadasim Yabanci" sloganiyla St.Pauli'nin önayak olup baslattigi iyimser havanin kendilerine cok iyi bir sekilde dönüsümü oldugunu ve cok sevindigini, birazcik olsun nefes alabildigini söylüyordu. Bu yüzden bu gibi yaklasimlarin her daim bir degeri oldugunun altini cizerekten sekizinci bundesliga haftasina baslayalim..

FC Köln - Energie Cottbus: 1 - 0 Seyirci: 49.000



Köln, sekiz yil aradan sonra ilk defa Birinci bundesligada üc mac üst üste galip gelmistir Novakovic'in attigi gol ile. Cottbus, bir mucize olmazsa bu sene kesin düsecektir.

Daum gecen hafta Gladbach karsisinda galip gelen kadroyu bozmadi. Mac dengeli bir sekilde pozisyona dahi girilmeden ilerlerken Mitreski'nin cok sert faulu sonrasi dengeler bozuluyordu kirmizi kart ile. Cottbus on kisi devam eder iken o ana kadar hep sol tarafi kullanmis olan Köln, Sag kanattan Wome'nin ortasina bom bos birakilan Novakovic bu sezon besinci golünü rahat bir sekilde atiyordu ve Köln bundesliga tarihinde iki bin puan barajini gecmis oluyordu.

Ikinci yari Daum'un takimi ikinci gol icin bastirir iken 'defanstan atilan muhtesem pasta Antar pozisyonu gole ceviremiyordu ve lakin Daum cildiriyordu pozisyon sonrasi. Portekiz liginden yeni transferi gecen sene portekizin en iyi defansi secilmis Geromel, rahat ve sakin oyunuyla ileride kendisinden cok söz ettireceginin sinyallerini veriyordu. Ve yine diyebilirim ki kadro olarak Köln takimi "yetersiz". Baska acidan Novakovic'den sonra en iyi ortalamaya sahip Ümit Özat'in yoklugu hala sorun.. Yine de üc macta üc galibiyet iyi bir seridir 100.yilini kutlayan Köln icin..
Wolfsburg - Bielefeld : 4-1 Seyirci: 24.211


Her ne kadar Köln biraz zorlansa da Wolfsburg ile beraber galibiyet alacagindan emin oldugum iki takimdan birisiydi. Bielefeld karsisinda hic zorlanmadi desek yeridir. Musimovic yeteri kadar iyi bir on numara derken "yaniliyorsunuz borges bey" der gibi sahada show yapiyordu. Takimi yönetmesi bir yana acilisi ve sonrasinda attigi ikinci gol ile her daim tehlikeli olmaya devam edeceginin sinyallerini veriyordu.

Ben maca Caibuy ile baslayacagini bekledim Magath'in. Hatirlarsaniz gecen hafta 62.dakikada Schalke karsisinda oyuna girmis, akabinde galibiyet golünü atip Costa'nin kirmizi karti sonrasi oyundan cikmak durumunda kalmisti 73.daikada ilk Bundesliga macinda.. Efendim Brezilyanin ikinci ligindenn 2.5 milyona aldigi bu genc yine yedek klubesine basladi maca. Onun yerine oynayan forvetler de ayni sekilde Musimovic'i besliyordu önce Dzeko arkasindan Grafite'nin paslarinda golle bulusan bosnali'nin kullandigi kornerde Adlung ile bitiriyorlardi Bielefeld'in isini.. Ki yüzde yüz hakkiyla elde edilmis bir galibiyete dogru gider iken kiralik verdigi oyuncusu Laas bielefeld adina tek golü atar iken Musimovic'e golü hazirlayan Grafite skoru belirliyordu. Ki bu Grafite istikrar abidesidir, ayni oyununu transfer oldugu günden bu yana sürdürür ha takim ona ayak uydurur uydurmaz ilgilenmez o boyle durumlarla.. Iki sey daha eklemek isterim. Sag bek oynayan Sascha Riether, Musimovic'den sonra takimin en iyisi olurken yedigi dört gole ragmen Bielefeld kalecisi Eilhoff da karsi yakanin en iyisiydi..
Frankfurt Leverkusen : 0 -2 Seyirci: 48 000



Isin dogrusu yanildigim maclardandi. Su ki Leverkusen kat ve kat formda ve Frankfurt'dan cok daha iyi bir takim. Ama iste bu kadar sorun yasayan, düsme potasinda olan ve tabelada sonuncu siradaki Frankfurt'un kendi evinde cok daha baska oynayacagini düsündüm, hani bir nefes alma maci gibi.. Velakin daha macin basinda cok cok takdir ettigim ve sevdigim cok yararli bir forvet olan Stefan Kiessling'in -kendisi Kuranyi'nin yerine milli takima secilecektir, inancim budur- düsürülmesi ile kazanilan penaltiyi Helmes gole cevirerek Frankfurt'u iyice cikmaza sokmustur.. BU arada ARD'de özetlerini seyrederken 2000 yilindaki bir programi ekrana getirdiler.. Öyle ki iste gelecegin yetenekleri burada yetisiyor.. Arkada kolunda kaptanlik pazu bandi olan 15 yasindaki kaleciye yakindan baktigimizda bunun Rene Adler oldugunu görüyoruz.. Yine eklemek isterim ki ben hicbir oyuncunun tüm almanya capinda bu kadar sevilir ve kolay bir sekilde kabul edilebilir oldugunu ilk defa görüyordum. Eger ki performans sorunu yasamazsa her bakimdan "efsane" adayidir Rene Adler.. Hani cok sik kullaniriz "tarafli-tarafsiz" yakistirmasini.. Burada durum aynen böyledir: Tarafli-Tarafsiz hemen herkesin begenisini kazanan bir kaleci olmustur ki benim hayli hayli.. Kendisine ilk yari pek bir is dusmese de ikinci yari kurtardigi frikik ile macin zora girmesini önlemistir yine.. Frankfurt tarafinda bekledigimiz oyuncu Ümit Korkmaz sakatliktan cikip ikinci yari oyuna girse de henüz istedigi seviyeye ulasamamistir keza Amanitidis'in Comeback'i de pek iyi olmamistir.. Leverkusen 8 macta topladigi 15 puan ile son bes yilin en iyi baslangicini yapmistir.. Ligi senlendirmeye devam ediyor bu genc ekip..

Hannover96- Hoffenheim: 2-5 Seyirci: 42 bin kusur



Su ana kadar alinan en farkli galibiyet.. Bu mac bana soruldugu vakit pek bir sey diyemedik.. Hoffenheim cok güclü velakin Hannover de formda idi. Sadece unutulan tek bir isim aslinda bugünkü sonucu belirledi: Robert Enke.. Zira kaleci hatasi oyle boyle degildi..

Hoffenheim aldigi bu galibiyet ile son 11 yilin almanyada Bundesligaya yeni cikan takimlar arasindaki en iyi baslangici yapmis oldu. 11 yil önce Rehagel'in Kaiserslautern'i daha iyi olmakla beraber sezon sonunu sampiyon olarak tamamlamisti. Hoffenheim ise buna benzer bir durum yasiyor su anda. Menajerleri sagda solda nasil bir takim kurulur, neler yapilmasi gerekir diye koferans vermeye basladi.. Takim oyunu, takimdaslik hakkinda fikirler öne sürüyorlar.. Demba ba, misal takim oyunu ve birliktelik hakkinda cok fazla söze gerek duymadigini, sahsen 3 kiz 4 erkek kardes ile birlikteligin ne oldugunu cok iyi bildigini soyluyordu.. Peters konferasinin özeti ise "karisim". Denge ve Karisim. Velhasil mac basladi bir kere..

Söyle diyelim 30.dakikada cm'den cok iyi tanidigimiz Hannoverli oyuncu Bruggink'in uzaktan sutu, Hannoverin ilk saglam atagiydi. Hoffenheim, belki süper bir baslangic yapmiyordu ama deplasmanda oynamasina ragmen sikca diger kaleye dogru akin gelistiriyordu. Bunlardan birisi Ibisevic'in bizzat baslatip akabinde beck idi sanirim gelen ortayi gole cevirmesi ile 1-0 öne geciriyordu takimini. Bunu bu sezon 4.kez yapiyordu ve gecen sezonun Luca Tonisi olma yönünde hem bu yönüyle ve ayni zamanda Gol Sevinci ile de ilerliyordu vedad ibisevic..



Her ne kadar Demba ba muhtesem bir cikis yakalamis ve ayni zamanda ibisevic 8 haftada 9 gol atsa da benim gözüm onun üzerindeydi.. Yetenek bakimindan her ikisinden de iyi olan Obasi, savasci kimligi ile bugün sahada esti. Takimi yenik durumda iken giren ve maci ceviren oyuncu olan Sahihovic'e gol pasini ataga kalkamayan Hannover'in defansindan kapip veriyordu Obasi.. Ilerleyen günlerde adindan siklikla söz ettirecektir bu genc yetenek. Salihovic ayni yerden -ki orasi Mesut Özil'in yeridir- üc sutu da gol ile sonuclandi, kimisinde Kaleci topu tutamaz iken digerinde koseye civiliyordu ve macin özeti onun girisi ile oyunun kaderinin degismesi olarak tek cümlede bitebilirdi. Salihovic'in girisi ve Enke'nin yoklugu oyunun kaderini tayin etmistir.

Hertha Berlin - Stuttgart 2-1 Seyirci: 42.000



Pantelic cezaliydi. bugüne kadar Pantelic transferi sonrasi Pantelic'in olmadigi hicbir maci kazanamamisti Hertha Berlin. Buna ragmen disiplin de disiplin.. Arne Friedrich'in geriden cikardigi o muhtesem pasi takip eden Raffael, bos pozisyonda Nicu'ya cikarmasiyla öne geciyordu Hertha güclü rakibi karsisinda.. Yedi hafta sonra takima katilan Meksikali Pardo kornerleri bir o yandan bir bu yandan kullanir iken kosede sotede bekleyen Cacau maca beraberligi getiriyordu. Bu noktadan sonra oynayan takim Stuttgat idi. Aslinda attigi tekme sonrasi kirmizi kart ile oyun disi kalmasi gereken Gomez, inanilmazdi. Dusuruyorlar, kalkiyor cikiyor vuruyor.. Stuttgart ha atti atacak derken altinci macinda ucuncu golünü atarak Sirp oyuncu Kacar Hertha'yi ilk defa evinde galip gelmesine neden oluyordu. Garip takimdir bu hertha.



Tavsiyem bu takimi iddaa'da hicbir kupona almayin, her daim sizi yatirir. Aha yenecek derken yenilir, deplasmanda olmayacak takimi genelde son dakikalarda attigi gollerle de yener. Sevmem bu yüzden.. Istikrari, kimligi henüz oturmus degil. Ne yapacagini, ne zaman galip gelip ne zaman yenilecegini kestirmek oldukca güc. Bu güclü takim ki dördüncü olmustur an itibari ile tabelada evindeki ilk galibiyeti sekizinci hafta aliyordu, üstelik Pantelic olmadan..

Karlsruhe- Bayern Münih: 0-1 Seyirci:30.500(Full)



Gercekten cok zor bir galibiyete imzasini atti Bayern Munih. Karlsruhe disli bir rakip idi onlar icin. Ve hatta muhtesem gollerin adami Sebastian Freis biraz gününde olsaydi durum cok baska olabilirdi.

Klismann Demichelis'i Lucio'nun yanina vermis, soluna Lahm sagina da Oddo'yu almis ve iki defansif orta sahasini da cöken bayernin ayakta kalan oyuncusu Ze Roberto ile Milli takimda golünü de atan son günlerin tartisilan ismi Van Bommel'dan olusturuyordu. Sol'da Ribery ve sagda Schweinsteiger oynar iken Luca Toni'nin yanina yine milli takimda harikalar yaratan Podolski degil de Miroslav Klose vardi. Bayern iki seye takildi. Birincisi Karlsruhe'nin basarili defansif orta sahasi Michael Mutzel.. Inanilmazdi ve neden oyundan cikti kimse anlamadi, ikincisi ise Bundesligada Adler'dan sonra en cok begendigim kaleci olan Miller'a. Ribery vurdu,Schweini vurdu,Toni vurdu ve hep Miller.. Toni'nin sakatlanmasi ile ancak oyuna giren Podolski'nin oddo'ya muhtesem pasi sonrasi o topu cok iyi kesen Oddo ve ayni zamanda



kesilen topu aglara gönderen Klose, Klinsmann'in kurtaricilari oluyordu. Elbette yine Miroslav Klose ve yarim yamalak taklasi is basindaydi. Haliyle sakatlandi takla sonrasi ama bir seyi yokmus. Yahu evladim, yapamiyorsan adam gibi hic yapma, ne gerek var karizmayi cizdirmeye ?

Werder Bremen - Borussia Dortmund : 3-3 Seyirci: 42.100



Ne macti arkadas..

Imdi, Mertesacker'in yoklugunda Prödl oynardi ve ben bu oyuncuyu Avrupa Sampiyonasinda begenmis idim. Velakin tutturamadi bremende ve üstelik cok fazla sans buldu Mertesacker'dan dolayi. Kirmizi kart cezali oyuncunun yerine bence cok iyi bir secim olan hem defansif orta saha ve ayni zamanda göbekte de oynayabilen Baumann'i koydu Schaaf.. Bunun yaninda bence en buyuk eksikligi ise Rosenberg idi. Sakat oyuncunun yerine henüz formda olmayan Sanogo oynadi. Bu iki degisiklik ya da eksiklik Bremen tarafinda sorun cikardi.. Dortmund ise sahaya cikardigi on bir oyuncunun sekizi defansif özellikleri ile nam salmis idi. Hatta dokuzu. Frei ve Valdez harici.. velakin sag Polen bek Kuba -diger ismini mümkün degil haci yazamam, sözlüge girmistim yazasiya anam aglamisti- inanilmaz bir performans gösteriyor gecen sezonun ikinci yarisindan itibaren.. Gecen sezon yine Bremen macinda öyle oynamisti ki Schaaf ilk yari bitmeden o kanatta oynayan Owomoyela'yi cikarmak durumunda kalmisti, yine ayni sekilde oynadi...

Mac Bremende ve bremenin mutlak Galibiyete ihtiyaci var. Frings kendine gelemedi, milli takimda oynatilmamayi cok buyuk sorun haline getirdi. Yine de Bremen baskili oynadi, mac Dortmund ceza sahasinin cevresinde gecti desek yeridir. Klopp haddini cok iyi bildi ve Bremenin gücüne saygi duyarak kontralarla isi bitirmek istedi. Hem Kuba ve ayni zamanda oyuna sonradan giren kucuk takimlarin buyuk golcüsü zidanla cok iyi kontralara ciktilar.. Haketmedigi halde öne gecen Dortmund, haketmedigi halde yenilecek iken Klopp'un ugur melegi Zidan maci son saniyede beraberlige götürdü.

Su cok acik, Bremen takiminin defansi problemli. Her hucumsever takimda bu problem olur iken gecen seneye oranla cok ciddi problem oldugu acik. Bunda da Mertesacker'in sakatligi ve sonradan geldigi zaman da gördügü kart, velhasil onun eksikligi cok buyuk önem tasiyor zira o oranin, o bölgenin sefidir. Yedigi hemen hemen bütün goller de defansin hatalari söz konusuydu.

Özil, baski altindaydi, soldan kacirtmadilar.. Bu kadar formda oldugu vakit bu kacinilmazdi. Ve hatta Özil'e gelen baski Boenisch'in cok rahat bir sekilde orta yapmasina sebebiyet verecek ölcüde bosluklar da dogurdu ki birinde Baumann kafayi cakmistir dortmund kalesine..

Dortmund takiminda eksik olan "Yildiz" oyuncudur. Klopp kendisi gibi mutevazi bir takim kurmus. Aslinda bu mac tam da Thomas Hajnal'in maciydi. Kontra denildigi vakit sef odur, öldürücü ara paslari ile polen bek daha da beter cosabilirdi. Macin da yildizi tartismasiz Kuba'dir yani Polen..

7 yorum:

serkan utlu dedi ki...

seyirci sayılarına bak yahu, sanki ipini koparan heres maça gitmiş , ne güzel ...

Fuzzy Logic dedi ki...

Bremen ligin en fazla gol atan ve yiyeni durumunda. Attigi ve yedigi gol sayilari 8 haftaya bakildiginda inanilmaz 22 ve 19, sirasiyla.

Dortmund cok iyi oynamiyor ama keyif veriyor Klopp ile beklendigi gibi. Bu hafta Dortmund- Hertha Macindayiz. Westfalen'de mac seyretmek nasil birseymis tecrube edecegiz bu hafta. Bu arada Kuba [Blaszczykowski :)] super gidiyor. Boyle devam ederse dortmund ingiliz ya da ispanyollara kaptirir gibi geliyo.

Noat Samisa dedi ki...

Sevgili Borges, bu haftanın yazısında Schalke 04 yok ama ben yine de sorayım.

Orlando Engelaar, -en uygun tabiriyle- ne ayak?WC 06'nın bonusuydu bu koca adam, Rusya duvarına çarpılına kadar Hollanda'nın en değerli oyuncularından biriydi.Hamburg maçına mı özeldi bu berbat performans, yoksa bir süredir böyle mi devam etmektedir?Kısa-uzun farketmez, bilgilendirilmeyi rica ediyorum.

Borges dedi ki...

Serkan Utlu: Seyirci ortalamasi avrupanin en iyisi.

Fuzzy Logic Rice cooker: Yakin bir yer olsaydi eslik ederdik belki ve ayni zamanda eski dostlarimizi da görmüs olurduk. bu sene icerisinde ben bir macina daha gitmek istiyorum ama iste bakacagiz.. SImdiden iyi seyirler.

Noat Samisa: Engelaar sakat idi. Köln-Wolfsburg-Hamburg maclarinda izleyebildik. Hamburg macini yazmadik zira ikinci Yari Galatasaray macina gectim ve haliyle sonrasindaki gelismeler ile beraber bitiremedik maci. Engelaar ise benim Avrupa Sampiyonasinda cok cok begendigim bir defansif orta saha oyuncusu idi. Twente'den sakat gelmisti. Iyi oynadigi Atletico Madrid macinda bir daha sakatlandi ve Köln maci ile sahalara döndü. Köln macinda takim kötüydü, Wolfsburg macinda fena degildi, Takimin iyilerindendi. Üstelik Avrupa Sampiyonasinin aksine fizik olarak topa basan bir oyun anlayisinin yaninda oyunu acan, kuran, akilli paslar ile oyunu yönlendiren oyun yapisina da burada sahit oldum ama Hamburg maci felaket idi. Ilk yari sonu cikartilmaliydi bana göre.. Sakatliktan cikan oyuncular icin biraz beklemeli derim, Madrid macinda iyiydi mesela -1-0 kazandiklari..

Bir iki hafta sonra daha iyi bir sekilde görebiliriz sanirim iki bucuk bundesliga maci arti bir sampiyonlar ligi ön eleme macinda izleyebildim. Dedigin gibi Hamburg macinin benim seyrettigim ilk yarisinda cok cok kötüydü..

bir dahaki hafta özellikle dikkat edecegimi belirtiyorum efendim.

Noat Samisa dedi ki...

Teşekkür ediyorum, sakatlık bilgisini almış olmam şimdilik yeterli.Daha detaylı değerlendirmeyi bekliyorum.

Bir de o WC 06 nerden geldiyse...Euro 2008 işte.

Fuzzy Logic dedi ki...

Borges: O zaman Hertha-Galatasaray macina gelirsen, belki orada gorusuruz. Internetden hertha macina da bilet aldim ama inanilmaz. Oncelikle insan kendine deger verildigini hissediyor. Koskoca Berlin olimpiyat stadinda oturmak istedigin koltukdan stadi 360 derece gorebilecegin kamera var. Kameradaki goruntuden sahayi ve tum stadi ne sekilde gorecegin gosteriliyor. Birde bizim kuluplerimizin verdigi servisi dusununce of of.. Bu bence musteriye hizmetden ote insana insan oldugu icin saygi gosterilmesi ile alakali.

Borges dedi ki...

fuzzy logic rice cooker: Super:) Benim durum su. Yanimda gelecek olan kitlenin belirsizligi nedeni ile biletleri henüz almadim, kisa zamanda kesinlesir, herkesin bir isi ciksa dahi ben orada olacagim elbette. bir sekilde görüsmek dilegiyle diyelim.

hizmet ve insani acidan verilen deger konusuna girmeyeyim cikamam sevgili Fuzzy:)