13 Nisan 2009

27.Hafta Bundesliga: Top 11.!



Bu hafta pazar günü oynanilan maclari seyretmedim zira derbinin yava yavas keyfini cikarmak üzere güzel bir ortam hazirladik ki sadece derbi vardi gündemimizde.. Elbette elimizde patladi.. 11 oyuncunun da cumartesi günü oynanilan maclardan olmasi baska bir ayrinti.

Kalede Fernandes.. Gecen haftanin kalecisi Rost'u yorumlar iken bu daha cok Hoffenheimli futbolcularin beceriksizliginden kaynaklaniyor demistik ki degisen bir sey olmadi. O kadar cok gol kaciriyorlar ki her hafta rakibinin kalecisi haftanin kalecisi seciliyor.. Baska bir detayi deplasmanda mac yapip da gol yemeyen tek kaleci..

Ribery, maci alip götürdü. Ben iste bunu diyorum. Eger ki Ribery kadar etkili bir adaminiz varsa Sosa da macin en cok kosan adami olur ki kosmamasiyla tanirim ben onu. Kanat oyuncusu ya iceri dalip golü atacak, ya da verdigi pas ile attiracak. Bu ikisini yapamiyorsa bek oynasin, 80 metre kosmasi beni hic ilgilendirmiyor antrenman yaparsam ve o paranin onda birini alirsam hepsinden fazla kosacagimi da beyan ediyorum.. Yildiz ve etkili, takimin ana damari bu sekilde olunuyor.. Gram mücadele edip top kaptigini ben bilmem, böyle bir beklenti de sadece türkiyede on numaranin üzerine yüklenerek avrupai oldugunu sanan futbol yorumcularin sacmaligidir.. Gelin görün ve Ribery ne kadar kosuyor bir bakin.. Arda'nin ellide biri ama Arda'nin elli kati etkililikte oynuyor bu oyunu..

Lucio'ya ayri bir sekilde deginmek gerekiyor zira her ne kadar Frankfurt barca olmasa da önemli bir macta takimi kendisine getiren ne önemli etkendir . Frankfurt macinda bir tane olsun ikili mücadele kaybetmedigi detayi sanirim yeterdir onu anlatmaya..

Energie Cottbus cok iyi oynamiyor belki ama ligin en cok mücadele veren ekibi desek yanilma payimiz cok yoktur, savasiyorlar, ligde kalmak icin deli gibi savasiyor zira yetenekleri aslinda ligde kalmaya yeterli degil. Ziebig ise ofans olarak takima yaptigi o güzel katki bir yana yüzde 70 ikili mücadele kazanma orani ile oynadi ki takimin bu en iyi oraniydi..

Rausch henüz daha 19 yasinda. Golün ortasini yapti ve iyi bir mücadele koydu ortaya. Ve fakat o macin parlayan ismi bana göre yine de Bruggink'dir..

Sosa, aslinda cok süper oynamadi ama kendisinden beklenilen o kadar düsük bir seviye oldu ki dördüncü goldeki katkisi yetti artti bile.. Baska acidan Hamit icin iyi bir gelisme olmadi bu pek..

Schalke'nin attigi son alti golün ikisini Jones atmistir dördünü de yine Jones attirmistir. Güzel bir performans ciziyor ki sevdigim bir oyuncudur, modern bir orta sahadir. Bakin oyunun her iki yönü demedim, modern dedim..

Sestak'in ilk defa deplasmanda atmasi ve yine ilk defa becerebildigi hattrickin yani sira kaleciyi kirmizi kart ile oyun disina aldirmasi, Toni'nin her seyin disinda o muhtesem volesi,Frei'nin sadece burada degil hem milli takimda hem de Dortmund'un son maclarinin hepsinde iyi oyunu ve elbette Köln karsisinda atilan üc golün de hazirlayicisi olmasi isin diger ayrintilari ve haftanin görünümü de su sekilde:

Bor. Mönchengladbach - VfL Wolfsburg 1:2

Bayern München - Eintracht Frankfurt 4:0

Hannover 96 - Hertha BSC 2:0

FC Schalke 04 - Karlsruher SC 2:0

1899 Hoffenheim - VfL Bochum 0:3

Energie Cottbus - Arminia Bielefeld 2:1

Borussia Dortmund - 1. FC Köln 3:1

17:00 Bayer Leverkusen - Werder Bremen 1:1(pazar)

VfB Stuttgart - Hamburger SV 1:0 (pazar)

8 yorum:

varol döken dedi ki...

en güzel lig bundesliga, bakalım ne zaman fırsat olacak orada bir maç izlemek...

berlin'i seviyoruz ama hertha berlin'i tutacak kadar değil, sanırım gelsem ya köln lü olurdum ya dortmundlu, eskilerin ve fonetiğinin hatrına mönchengladbach da olabilir:)

Borges dedi ki...

Ben bekliyorum valla.. Bir gün misafirim olmani dilegiyle..)

joeyknish dedi ki...

pazar günkü maçlardan konuşmak gerekirse..

LEVERKUSEN-W.BREMEN maçında:

LEVERKUSEN; Rolfes önü Barnetta-Vidal-Agusto'sunu bozmuş, devre arası transferlerinden Thomas Zdebel ve Toni Kroos'u 11'e taşımış sistemi de 4-4-2'ye çevirmiş gözüktü. (Zdebel-Rolfes orta göbek, Barnetta sol, Kroos sağ açık)
(Naçizane yorum-KROOS ideal sağ açık değil de forvet arkası gibi durmakta..Teknik ama süratli değil ayrıca bek kademesini de istikrarlı bir şekilde kovalamayan bir oyuncu...
THOMAS zaten bildiğimiz bir oyuncu;eski mücadeleciliği ilerleyen yaşıyla erozyona uğradığı için ROLFES gibi mücadelesi ile değil teknik kapasitesi ile bilinen bir partner olunca bir de bunlara KROOS eklenince Leverkusen ortasahası üst düzey takım ortasaha direncinden feragat etmiş bir görüntü ortaya koyuyor...

W.Bremen; Deplasmandaki 1-4-7 performansıyla (kendi taraftarına) parmak ısırtan bu maça gelmişlerdi...
-Naçizane yorum; Böyle bir performans göstermelerindeki sebep olarak 4-3-1-2'nin ileri ikilisinde aynı tip uzun boylu hareketsiz santraforları kullanması (PİZARRO-ALMEİDA-ROSENBERG-HARNİK ve hatta devre arasında Hoffenheim'e yolladıkları SANOGO )

DİEGO+Çift santraforun yarattığı savunma zaafiyetini ortadan kaldırabilecek Okan-Suat-Emre tipi oyunculardan kurulu bir ortasaha kadrosu olmaması...

(Bu maçta Diego'nun yerinde Mesut ÖZİL oynarken orta üçlünün sağ içince santrafordan bozma HUNT,ol içinde Stoperden bozma kaptan BAUMANN sabit önliberoda ise o eski halinden eser olmayan T.FRİNGS vardı..-ki zamanında FRİNGS tek başına üç kişilik koşar, kaptığı topları savunma arasından forvetlerine atardı...-


STUTTGART-HAMBURG maçında:

STUTTGART; Yine bir devre arası transferi olan GEBHART'ı ( 1860 Münih 4-3-1-2'sinin 10 numarası )ters ayaklı olmasına rağmen sol açık oynatma çabası devam etmekte..SİMAK'ın oyuna girip o bölgeyi toparlaması -ki kendisi de ideal sol açık kapsamına girmez-ve Hamburg ortasahasının Stuttgart ortasahasının teknik kapasitesine karşılık verememesi galibiyeti son dakikada da olsa ev sahibine getirdi..

HAMBURG; Üst düzey bir hücumcu olmayan ama De Jong'un M.City'e gitmesinde sonra Roy KEANE performansı gösteren JAROLİM'in yokluğunda orta göbeği sol bek AOGO ve saf defansif ortasaha TAVARES'le tutma çabası sonuç vermedi...Hele bir de savunmalar için ''ölümcül tehdit'' olan OLİÇ çıkıp yerine PETRİÇ'in girmesi ve stoperlerin kucağına GUERRERO ile oturması son 10 -15 dakikada Stuttgart'a yaradı şeklinde subjektif bir yorumda bulunabiliriz..

Bi de ayrıca Marcell JANSEN'i sol beke mahkum eden zihniyete yazıklar olsun...

Borges dedi ki...

Ben daha cok ikinci yari oyuna giren Schieber'in Stuttgart'daki performansini merak etmistim ama bu da haliyle doyurucu bir mac özeti oldu, tskler..

Kroos ise ilk oynadigi Bayern macini tribünde seyrettim. Iki güzel asist yapmasi bir yana saha icerisinde o yasina ve ilk bundesliga maci olmasina ragmen insiyatif almaasiyla daha cok dikkatimi cekiyordu. Onu ister forvet arkasi isterse de 4-3-3 düzeninde kanatlara yerlestirin, biraz isininca iyi oynamaya baslayacaktir.. Yavasligini da teknigi ile görünmez kilabilir..

Bremen'in defansif zaafiyetini ben Mesut'un iyi performansina bagliyorum. Hali hazirda Diego + cift santroforla oynayan takima Diego'dan dahi daha az mücadele eden adamin gelmesi arti Frings'in o muazzam düsüsü kacinilmaz olarak bol gollü yenilgileri hazirlamistir.Diego ve Mesut'un oldugu takim üc cigerli orta sahasi olsa dahi tek forvetten fazlasini kaldirmaz..

Jarolim belirli bir olgunluga ulasinca deneyimini saha icerisine yansitti ki akil dolu asistlerini izledik ikinci devre.. Bazi oyunlar yaslaninca baska oluyor..

Herhalde alman bundesligasinda en cok izledigim mac sanirim 1860 Munih maclaridir.. Gebhart on numaradan ziyade orta saha oyuncusudur. Iyi top dagitiyor, forvetin önüne konuslaniyor genelde ama öldürücü aksiyonlardan yoksun ve o yasina inanilmaz olgun.. gelecegi merakla bekleniliyor..

Tekrardan bu güzel yorumlar icin tesekürler efendim.

Baris dedi ki...

Birde perşembe akşamları maçların sonuçları üstüne bir yazı yazsan çok güzel olacak biz bahisseverler için :)

Borges dedi ki...

Baris: onu bir ara yaptim ben, Babam ve Ben basligi altinda ama tepki cekti cok, neden anlamadim.. Yani tuhaf.. Ama yeniden yaparim sanirim, bak bu hafta 7'de 6 tutturduk birinci bundesligada ama ikinci bundesliga zayif idi. 11'de kaldik.. Bakarsin ilerleyen zamanda persembe aksamlari olabilir.. ben cok keyifli buluyorum bu ihtimallerin degerlendirilmesini.

joeyknish dedi ki...

Öncelikle yorumlar konusundaki lütuflarınız için ben teşekkür ederim..

Blogunuzu ziyaret etmeye henüz başlamış biri olarak; Alman futbolunu yerinden takip eden birisinin Bundesliga kültüründen istifade edebilme imkanı yakalamak benim için bulunmaz nimet…

Scheiber'in performansını ben de merak ettim; ancak Leverkusen-W.Bremen maçının ikinci yarısına ağırlık vermem nedeniyle genç golcünün sahaya neler koyduğu konusunda yorum yapabilecek yeterli izlenime sahip değildim.

Benim merakımı esas cezbeden Stuttgart’ın bir diğer değişikliği Simak’ın göstereceği performanstı.

Ligin ilk maçı M’Gladbach deplasmanında ilk 11 başladığında ortaya koyduğu oyunla ‘’Nerden çıktı bu adam!’’ dedirten, hakkında edindiğim sınırlı bilgilerle enteresan bir kariyer geçmişi olduğunu fark ettiğim Simak konusunda daha ayrıntılı yazılara ulaşabilmem için yardımcı olursanız sevinirim…

Borges dedi ki...

Simak'i biliriz,ve Cesitli postlarda dile getirmistim ama toparlarsak söyle belirtmistik:


"Hannover takiminda 2000-2002 yillarinda gösterdigi muhtesem performans sonrasi 6.5 milyon euro bonservis bedeli karsiligi Leverkusen'e transfer olmustu. Ama iste alkol problemi ve girdigi depresyondan cikamamasi sonucu önce sözlesmesi iptal edildi ve ülkesine döndü. 2007'de jena'ya gelip simdi de Stuttgart'a transfer oldu. Güzel bir "Comeback" yapma pesinde.."

Hosgeldiniz bu arada;)