3 Mayıs 2012

Fatih Terim Ayarı ve Play Off karmaşası



  Terim bence olabildiğince güzel bir ayar vermiştir şu sözlerle: "Bir insan kendi emekleri için saygı istiyorsa, önce bu saygıyı diğer insanların emeklerine göstermelidir" Aykut Kocaman'dan Volkan'a kadar elinde tek bir kanıt dahi bulunmadan Trabzonspor'u olan durumun içerisinde "yatmakla, dolaylı yönden şike yapmakla, onursuz mücadele ettiğini" işaret edenlere ayarın kralını vermiştir.

 Oysa Fenerbahçe'nin Trabzonspor'dan farklı olarak Galatasaray'a karşı üç maçta da oynadığı futbol nedir ki bir başkasından neyi bekliyor?

Trabzonspor, ilk devredeki Fenerbahçe gibi Galatasaray'a saldırdığı zaman dağılmış, fark yemiştir. Fenerbahçe de aynı şekilde pozisyonsuz maçı bitirmiş, 3-1 gibi bir skorla dağılmıştır. Lakin geride kontrollü bir savunma ile kısmen kontra futboluna yattığınuz vakit kazanma şansınız olur futbol olarak ezilseniz bile. Alex'i olan kazandı olmayan berabere bitirdi. Bu olağan duruma tek bir kanıt bile yok iken  bir kulp takarsanız size de tüm ülke gözaltılar, tapeler sonrası kulp taktığı vakit sızlanmanız anlamsız olur.

Oysa tam da Fenerbahçe böyle oluşan toplumsal algı nedeniyle rakibine "şike yaptın sen şike yaptın" dememesi ve bunların olmaması için mücadele ediyor olması gerekirdi. Fenerbahçe bunu bir mağlubiyet sonrası yapıyorsa onca gözaltı,tape sonrası diğerleri de hayli hayli yapar.

 Diğer yandan ise..

...sezon başı uygulamaya geçirilen play-off kuralı sonrası bugün isyan edip "şampiyon biziz aslında" demek anlamsız ve de son derece yanlış. Bu takımlar ve Galatasaray bu kuralın farkında olarak bir strateji geliştirmek zorundaydı. Dolayısla buna göre belki gücünü az belki çok kullanıp bu noktaya geldi. Bu nedenle çift haneli milyon avrolu transferler yaptı. Diğeri başka türlü, diğeri başka. Play-off yokmuşçasına sezon sonu Şampiyon biziz demek çok doğru değil. Play-off olmasa belki her şey bugün çok başka gelişirdi. Bilemeyiz..

 Hakem de keza önemli değil zira Galatasaray oynadığında yeniyor, oyanayamadığında da berabere kalıyor ve bazen oynadığında da yenilebiliyor ama bunların hepsi futbolun içerisinde olan olağan durumlar.

 Galatasaray bu şike operasyonunun play-off, birden fazla maç oynama gibi zararlarını gördüğü gibi faydalarını da gördü istemeden de olsa.

 Hülasa; Terim iyi bir iş çıkardı, muazzam bir takım yarattı. Fenerbahçe maçında 1-1'e oynamamak gibi stratejik olarak hata yapabildiği gibi -bu yüzden asla eleştirmiyorum ben- kapanan takımı açma konusunda da kenar forvet eksikliğinden doğan güçsüzlüğünü de yaşıyor. Amma velakin bunların play-off'la ilgisi yok ve Aykut Kocaman'ın play-off'a göre strateji geliştirdik dediği vakit de yapabilceği bir şey yok.

Elbette Terim daha bu kural açıklandığı vakit isyanını dile getirdi belki ama sonuçta diğer takımlar kadar Galatasaray da olan biten duruma ayak uydurmak durumundadır. Play-off olmasaydı belki puan farkı bu kadar kolay açılmayabilirdi. Bilemeyiz, yokmuşçasına davranıp buna göre bir şampiyon da belirlenemez..

26 yorum:

melampyge dedi ki...

Mourinho savunma yaptırırken övgüler düzülüyor, Aykut Kocaman yaptırdığı zaman "futbol olarak ezilme"den bahsediliyor. Mourinho hakemler hakkındaki konuşurken çağdaş teknik direktörlükten bahsediliyor, aynı şeyi Aykut Kocaman yapınca yerden yere vuruluyor. Genel olarak taraftarlıktan kaynaklı algı kayması çok kötü, sözlükte okuduğum futbol yorumlarından ümidi kestim ama artık böyle aklı başında futbloglar dahi aynı nefret yüklü polarizasyonu yeniden üretmeye başladı. Tabii genel olarak söylüyorum, size yönelik de, son Galatasaray maçını Galatasaray'ın yarattığı pozisyonların niceliğinden ziyade niteliğini düşünerek tekrar düşünmenizi öneririm. Saygılar.

Runal dedi ki...

bi de sanırım 4 maçtır aynı 11'le çıkıyor sahaya maçlar önemli olunca futbolcular ister istemez daha fazla yoruluyor. bıraksak şu ayar vermeyide futbolun keyfini çıkarsak diyorum ama bu ayar işi dünyanın her yerinde var. yapcak bişey yok

cengo dedi ki...

hayırdır iki gündür Fenerbahçeyi bilmem neyin dibine sokma haberleri zamanlamanızı seveyim :)

Borges dedi ki...

cengo: Bak bakalım yukarıda ne yazıyor? FB şampiyon olursa yok play off'tu yok aslında şampiyon bizdik mavalları okunmasın diyor.

Başka açıdan iki yüzlülük yapmayacaksın. Elinde kanıt olmadan diyelim ki birileri aykut kocaman'ın emeğini karalamak istiyorsa ve bundan şikayet ediyorsa.. aynı saçmalığı da sen yapmayacaksın ama ne desek boş.

taediumvitae dedi ki...

takıldığı ortamlar insanları nasıl değiştiriyor değil mi? Keşke almanya'dan bildirmeye devam etseydin de seviye buralara düşmeseydi..

Borges dedi ki...

taediumvitae: neden sen seviyeyi yükseltmiyorsun? Mesele çıkıp "ARKADAŞLAR KANIT YOK RAKİP TAKIMA ŞİKE YAPMIŞ MUAMELESİ HOŞ DEĞİL" diyemiyorsun. neden bir kez olsun "fanayizmin" dışarısına çıkıp kendi takımınızı eleştirmiyorsunuz.

Ben burada yapılan küfürlü şarkıdan bu post içerisinde dahi "play-off" ağlaklığını eleştirebiliyor iken neden bir kez olsun sen seviyeyi yükseltmiyorsun?

Bir kez olsun gelip de "evet bizim tavrımız yanlıştı" demiyorsun. hep mi doğru davranıyorsunuz? Siz saygı göstermezseniz verilen emeğe bir başkası neden göstersin? Ve bunu dile getirmek neden bir seviye düşüklüğü olsun?

Algı hep budur. Fenerbahçelisini, aleyhine yazılırsa seviye düşük..

Borges dedi ki...

taediumvitae: Neden seviyeyi yükseltip aşağıdaki olaya bir tepki vermiyorsun? Yükseltin yahu seviyenizi. Bir kere de kendinize karşı eleştiren bakın, 58.maddeden Cas Davasına ve sonuna kadar.. Ama seviğye bu şekilde yükseltilmiyor sanırım?

Bak burada ben Terim'e söylüyorum bir şeyler, sen de söyle .. Aykut Kocaman'ın basın toplantısından "işaret" ettiği şike saçmalığını dile getirsene.. Yükseltin seviyenizi de ben de ulaşayım oraya.

Adsız dedi ki...

bu maclar neden oynaniyor, biz neden bu maclari seyrediyoruz, artik hakikaten bilemiyorum. insanlar ya muhasebecilige soyunmuslar, kim almis, kim satmis derdinde; ya da sanki resepsiyon gorevlisi olmuslar, kim kime yatmis derdindeler.

takimlarin yetkili kisilerinden gereksiz aciklamalar, zaten gergin olan ortami daha da germeler. yine de bunlar arasinda en mantikli ve yerinde yorum yazinin basinda belirttigin gibi fatih terim'den gelmis.

bir fenerbahceli olarak, aykut'un teknik direktorluk vasiflarini yeterli bulmasam da, 3 temmuz'dan bu yana gerek durusu gerek soylemleriyle fenerbahce'nin tam da bu donemde ihtiyaci olan kisi oldugunu dusunuyorum. ama son aciklamalari hakikaten gereksiz olmustu. hem de super final'de ilk uc macinin kazanip, ipleri kendi eline almisken. zira oynadigin butun maclari kazandigin takdirde rakibinin ne yaptigina bakmadan sampiyon oluyorsun.

bu sene her sey bir garip, her sey bir tatminsizlik hissi uyandiriyor bunyede. ama biz hala kendi ahtalaramiza bakmadan baskalarina saldirma gayreti icersindeyiz.

dedim ya, bu maclar niye oynaniyor, biz bu maclari neden seyrediyoruz, hakikaten bilmiyorum.

genar dedi ki...

Orhan Bey genel olarak yazılarınızı beğenirim, göz atmadan geçmediğim bloklardan biridir borges'te...Bu yazınız da diğerleri gibi standartların üzerinde...

Aykut Kocaman konusunda yapmış olduğunuz yorum için genel olarak ben de maçlara bu tür yaklaşımları sevimsiz bulanlardanım. Ama karşı tarafa da biraz empati yapmak lazım. Bir yıldır tek başlarına herşeyle, herkesle mücadele ederken, sahadaki alın terleri emak hırsızlığı ile suçlanırken, fırsatını bulunca onlar da bu duygu yoğunluğunda sizin şimdi yapmış olduğunuz gibi dokundurmuşlar. Çok fazla acımasız olmamak lazım. Aykut hocanın 96 çizgisinden bu güne gelişini düşününce biraz da suçu ortamda, bu ortamı hazırlayanlarda aramak lazım.

Ama eleştiri bu seviyede olsun canımı yesin. Elinize sağlık...

Val Resnick dedi ki...

Fenerbahçe - Beşiktaş maçından sonra Egemen'e sarmış ve aynen şöyle demiş;

-Beşiktaş'a hayırlı yatışlar

Bende dedim ki, Beşiktaş maçı vermemiştir aynı Trabzonspor'un (4-2) maçı vermediği gibi.

Dün beraber kaldıktan sonra aynı arkadaş Trabzonspor'un maçı vereceğini söyleyen şerefsiz Fenerliler'e gelsin diye yazmış ve eklemiş Beşiktaş gibi değil Trabzonspor demiş.


Bende dedim ki peki yarın(bugün) Beşiktaş yenerse sende aynı şerefsizlerden olmayacak mısın?


Ben her derbi öncesi kimseye sizi yeneceğiz demem; zira futboldur ne olacağı belli değildir. Maç bittiğinde de ( genelde yeniyoruz ehe ) yine kimseyi kızdırmam. Ben Fenerbahçe'nin maçlarını izlerim, diğer takımların ne olursa olsun maçlarına bakmam, kim kime yatmış kim kime kalkmış bakmam.

Kocaman konuşunca nasıl eleştiriliyor ise Terim bunları söyleyince de aynı şekilde eleştiriliyor. Ben yine de Kocaman'ın 3 Temmuz sürecinden bu yana biraz saçmalamak için kredisinin bulunduğunu düşünüyorum. Fakat yine de söyledikleri yanlıştı.

Mesela Twitter, Fenerbahçeli olduğum halde Trabzon yatacak diyenler şimdi utanıyor mu yazdım ve bir sürü tepki aldım.

Bu mevzu böyle. Fanatizm değil bu, bilmiyorum Almanyalarda durum nasıl fakat bizim ülkemiz sadece kendi tarafından bakar olaylara.

Misal şike operasyonu geçen sene için değil de, Daum dönemi için yapılsaydı belki çok ses etmezdim. Fakat geçen sene bütün maçları izledik.

Neyse konuları karıştırmaya başladım :)

xray dedi ki...

Artık gerçekten anlamakda zorluk çekiyorum. Yahu takım tutmak genetik değilki ,belli bir karakter ile ilgili olmadığını da düşünüyorum.Ama nedir bu durum.Bu kadar objektif bir yazıda bile sırf bir ucu senin takımına da dokunuyor diye lafı gediğine oturtma çabaları.Blog a baktığımda onlarca G.saray eleştirisi görüyorum.Derdim yazarı savunmak değil sürekli olarak gözümüze sokulan benim takımım neylerse güzel eyler zihniyeti.Galatasaraylıyım ama Engin'in ve Ebue'nin faul pozisyonlarını abartmalarına çok kızıyorum.Yönetimin ne olduğunu gayet iyi bildikleri Demirören i desteklemeleri ve şimdi masum ayağına yatmaları benim için büyük bir hata ve bu tarz davranışlar aklımdan çıkmayacaktır .Ama sizin bu hep destek tam destek dediğiniz nedir ?yahu farkında değil misiniz o tam destek dediğiniz insanlara yapılan suçlamalar doğruysa ve sizin bu desteğiniz nedeniyle hiçbirşey olmamış gibi sonuçlanınca herşey, ben bir GS li olarak artık Türkiye deki futboldan umudumu kestiğimde sizin tam desteğinizin ne anlamı olacak ?

Uğur dedi ki...

Yazık diyorum çok yazık. Alt Alta iki yazınızı okuduktan sonra tarafsız bir blogger olarak kalamadığınız gün gibi aşikar.
Fenerbahçe takımının etraflarında gazeteci istememesini çeşitli yönlerden irdelenmesi gerektiğini düşünüyorsunuz ama Aykut Hoca çıkıpta bu nasıl maçtır dedi mi asılsız itham oluyor?
Bugün kalitesi ortada olan Tolga bu golleri yerken olur böyle hatalar, her kaleci yapabilir derken ben de size soruyorum. Sivas kalecisi korcan bu hataları yapma lüksüne sahip değil miydi?
Emenike FB'ye transfer olacak diye oynamıyor dendi. Ciddi maç öncesi transfer mi yapılır dendi. Ne oldu bu sene? Necati şans eseri Antalya maçı öncesi alındı. Yiğit şans eseri Manisa maçı öncesi alındı. Amrabat'ın kafası şans eseri maç öncesi alacaz seni diye karıştırıldı. Son olarak Burak şans eseri maç öncesi teklif aldı. Gelirken yanında Olcan'ı da istiyoruz diye şans eseri dendi. Bu transferlerin hepsi temiz, bizim Emenike transferimiz tamamen kirli.
Ayrıca son olarak şunu belirtmek isterim ki bu ligde insanlık öğretecek, ayar verecek, hak savunacak en son insan Fatih Terim'dir herhalde. Hafızam beni yanıltmıyorsa dünyanın gözü önünde bas tekmeyi, bas tekmeyi diye taktik veren Aykut Hoca değildi herhalde.

sedila dedi ki...

Hocam elinize sağlık. Yukarıda geçen seviye muhabbetlerini görünce yazmadan edemedim. Bence boşuna uğraşmayın Türk futbolunun ve Türk takımseverlerinin seviyesini yükseltmeye, seviye o kadar aşağıda ki; koca koca adamlar 10-12 yaşındaki çocuk muhabbetini geçemiyor.
Aykut Kocaman ile ilgili olarak ise; hep bir içten pazarlık, hep bir hesap var ve bunu doğru, güvenilir, insancıl vs. maskeleri altında yapıyor.

sow dedi ki...

Bence Aykut Kocaman Trabzonun Galatasaraya yattığını ima etmedi, psikolojik olarak ligde herhangi bir iddiası olmaması nedeniyle Gs ye karşı kazanma hırsını en üst seviyeye taşıyamadığını vurgulamak, fb nin şampiyon olması için daha fazla enerji harcamak zorunda kaldığına vurgu yapmak istedi. Bende bjk ve ts nin bilin
çli olarak değil ama fb den daha çok nefret ettikleri için fb yi yenmeyi daha çok isteyeceklerini düşünmüşdüm. İlk haftaki bjk-gs ve son gs-ts maçı beni yanılttığını kabul ediyorum

Böyle bir ima yapmak gereklimiydi, bu sıralar ortam bu kadar gergin olmasa belki stratejik açıdan gerekli denilebilirdi, ama bıçak kemiğe dayanmış her gün yeni bir düşmanca açıklama gelirken yanlış oldu.

Lakin ne Terim ne Şenol Güneş nede Borges(düzenli takip ederim ama şahit olmadım) kendi kulüp yöneticileri nerdeyse her hafta yaptıkları basın açıklamalarında şikeci Fener küme düşsün imaları yaparken bi kere bile 'beyler yaptığınız yanlış' demedi. Sıradan bir taraftara bile dokunurken hergün o forma için çalışan sporcuya ne kadar dokunabileceğini düşünmedi. Şimdi Aykut'un ilk yanlışında emekçi oldular.

Şenol Güneş hepten saçmaladı zaten, terör olayından daha tehlikeli bi hal aldı bu olay felan dedi ki, anlamsız, kaosu büyütecek bir açıklama.

Play off'a gelirsek, bence gs bu sezonun en başarılı takımıydı ve şampiyonluğu hak etti, ama play off'u fenerbahçe getirmedi yada son hafta gelen bir şey değildi, varlığı sezon başında belli oldu. Her zaman iyi oynayan şampiyon olucak diye bir şey yok.

A Vitamini dedi ki...

İnsanların bu kadar gerilmesinin tek suçlusu TFF'dir. Karar veremeyip süreci uzatırken de hatalıydı, karar vereceğiz diye talimatı değiştirirken de. Madem ortada şike yok, niye davanın ortasında talimat değişiyor? Kirli olan her kimse temizlenmesini (başta kendi kulübüm) istiyordum ama beceremediler.

Dün akşam Terim'in isyanı haklı ama geç kalınmış bir isyandı. Güneş ise tamamen haklıydı. Kocaman'a yorum yapmayayım, ona adam gibi adam dedğimiz günlerin çok uzağında.

Borges dedi ki...

Öncelikle objektif olmamı bekleyen insanlar ilk etapta bunu kendileri başarmaları gerekiyor ki karşı taraftan böyle bir beklenti içerisine girebilsin. İki post aşağıdaki yorumu olabildiğince taraftar gözlüğüyle FB açısından ele alıp yorumluyorsan eğer bir başkasına objektif olma konusunda uyarı yapma hakkınız da yoktur.

Şenol Aydın: Ben o basın toplantısını izledim. Çok net bir gönderme vardı burada. Hoş değildi. Sadece oluşan futbol ortamının doğal sonucu olan karşılaşmayı kaleci Volkan ile beraber farklı şekilde yorumladı. Sosyal medyada dönen satılmış geyiklerini bir kenara bırakıyorum.

Bunun dışında taraf ayırmaksızın Fenerbahçe dışında kalan kesimin Fenerbahçe'yi "şikeci" olarak yargılaması konusunda yapılabilecek bir şey yok. Benim bu olaylara tepki vermem ancak düzenli bir şekilde Türkiye ligi haberlerine yoğunlaşmamla mümkündür. BirGün'deki yazılarımda bu konuya eğildiğim vakit Aziz Yıldırım'ın tek başına içeride tutuluyor oluşunun anlamsızlığına da değindiğim ya da farklı göndermeler yaptığım da olmuştur. Ben henüz bir takım "şike yapmıştır" konusunda ikna olmadım. Bunu da her yazıda belirttim. Biraz daha ileride kararlar alındığı vakit bu şike operasyonunun genel değerlendirmesini buraya yaptığım vakit belki daha iyi anlaşılırım.

Play-off isyanı -artık- bana mantıklı gelmiyor. Bunun da absürdlüğünü dile getiriyorum. başka bir konu mantığıma sığmazsa bunu da belirtirim taraf ayırt etmeden.

Terim'i fazlasıyla eleştirmiş bir insanım ama bu sezon boyunca göstermiş olduğu tutum genel anlamda olumluydu. Bunuda görmezden gelemeyiz ve fakat son zamanlarda yine eski Terim'e döner vaziyettedir bu başka.

Celal Abbas dedi ki...

Biraz önce sokkatan geçiyorum. Adam dükkanına mal indirmek için arabayı sokak ortasında bekletiyor. Haliyle sıkışıyor trafik. Adamın park edeceği yerde de araba var çıkması lazım trafik sıkıştığı için gerekli alan yok oda çıkamıyor. dükkancı ne yapıyor hala bekletiyor arabayı sokak ortasında. Trafikte sıkışan araçlarda tepki gösterincede onlarada kızıyor bir güzel dükkancı. nerdeyse kavga çıkacak.

Burası türkiye. türkiyenin her köşesinde hergün böyle binlerce onbinlerce bu mantıkta küçük büyük olaylar yaşanıyor. Kuralları hiçe sayıyoruz. o anlık ihtiyaç ,güdü yada duygularımıza göre tepkiler verip çözümler üretebiliyoruz. Pratik zekamızla övünüyoruz. oysa kuralların hiçe sayıldığı , hiçkimse kimsenin haklarına saygı göstermediği ülkemizde mecburen başka çözüm yolları üretmek zorunda kalıyoruz. Bunada pratik zeka diyoruz.

Sorun ne biliyor musunuz o olay anında dükkancıda haklı ,trafikte bekleyende haklı herkes haklı. herkes kendini haklı görüyor. kaos var ortada. haksız hiç yok.

Bu tarz olaayların yaşandığı ülkeye türkiye deniyor ve güzelim ülkemizden fazlasını beklememek lazım.

Uğur dedi ki...

Ben buraya gazeteci kimliğinizle yazı yazdığınızı düşünüyordum. demekki yanlış düşünüyormuşum, taraftar kimliğinizle yazı yazıyormuşsunuz. bunun için özür dilerim. bundan sonra da yazılarınızı taraftar bakış açısından yazılan yazılar olarak değerlendiririm o zaman.

mustafa arslan dedi ki...

Trabzon'u şike yapmakla değil oyuncuların isteksiz olması ile sorun. Ki Trabzıon'da ki maçta Colman dışında herkes isteksizdi. Madem insan gözüyle bakmayı öğrenin diyorsun futbolcularda böyle bakabilir! Trabzon'da kaç oyuncu Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu ister?

Açıklamalar yanlıştır görüşüne katılırım ama bu açıklamalar ve bu gündem olmasa Arena'da TS çok daha kötü oynar onur mücadelesine çvirmezdi.. Ayrıca Fatih Terim ayarı diye bişey oluştu bu sezon.. Asıl fanatiklik budur. Terim herhangi bir ayar vermekten ziyade sezon sonu şampiyonluğu kaybedersemin planlarını alt yapısını yapıyor. Bi ayar varsa Şenol Güneş vermiştir. Terim değil..

Diğer takım taraftarlarını fanatiklikle suçlayanlar mevzu bahis kendi takımları olunca farklı bir şey yapmıyorlar..

Berkay Tetik dedi ki...

34 Hafta sustu Fatih Terim. Hiçbir yorum yapmadı bu kadar sert. Ne oldu bir anda? 2 haftadır herkese saldırıyor Fatih Terim.

Beşiktaş maçında Beşiktaş taraftarı iddaası olmamasına rağmen hakem hatalarından sahaya daldı. Yetmedi oyuncular hakeme saldırıyorlardı az kalsın. Ama o maçtan sonra kimse çıkıp hakem demedi.

Fatih Terim şampiyonluğun gideceğinden korkuyor. Şampiyonluk giderse arası yönetimle çokta iyi olmayan Terim ayrılabilir. Bunlar taraftarı gaza getirmek için söylenen bir kaç açıklama o kadar :)

erkam dedi ki...

bir insan bir haber sitesine değil de bir bloga gelmişse zaten kişisel olanı tercih etmiş değil midir? bir spor yayınından beklenen eşit mesafeli olma durumunu nasıl bekler bir blogtan anlamıyorum.
blog işi bir seçim işi değil midir zaten? blogçu kendi seçtiği, dikkatini çekmiş, üzerinde kafa yorduğu bir konuyu seçer ve onu yazar. aksi blogun özüne ters değil midir?
fenerli arkadaşların tavrı fener taraftarlarına has bir durum değil elbette , epey yaygın bi tutum.
kimse yazıyı eleştirmek için yazıda haksız bulduğu yönleri değil de olmasını istediği şeyden yola çıkarak-ki kolay olan da bu- "zaten bir gsli ne diyebilir ki.."ye getiriyor meseleyi. olduğunu düşündüğü şeyi değil de olmasını istediği şeyi söyleyiveriyor. yani aykut kocaman hatalı olamaz, olsa olsa yazar art niyetlidir..ya da zaten taraflı bunu yazan. ecnebilerin "wishful think" dediği şey çok rastlanan bir tutum yorumlarda...

Adsız dedi ki...

Borges'i taraflılığı konusunda eleştirenlerin yazıları o kadar komik ki. İnsanlar inatla ve yıllardır Trabzon'un Galatasaray'a yattığını ima ediyorlar. Herşeyi geçtim, Şenol Güneş bu ülkeye gelmiş en düzgün insanlardandır. Arada bazen çıkışlarını onun duygusallığına ve iyi niyetlilikle başkaları tarafından doldurulmasına bağlıyorum. Ama bu son maçtan sonra gerekli yerlere gereken cevabı vermiştir Şenol Hoca.
Aykut'un sinsi tavırları ise efendi dediğimiz kişiliğine hiç ama hiç yakışmıyor.
Benim burada anlamadığım, TS GS'ye yatıyor diyenlerin, iş kendilerine geldiğinde, "kanıt gösterin, sadece iftira atıyorsunuz" gibi söylemlere kesinlikle suçlandıkları ithamları reddetmeleri. Ama iş GS'ye yatmak olunca ona bakmazlar, inandıkları şeyler mutlak doğrudur çünkü. TS yıllardır GS'ye yatıyor derler, ama yıllar içerisinde TS'nin Fener'den puan bile alamadığını görürler birçok sezon. Fenerbahçe'nin ki bilek gücü, Galatasaray'ınki yatış öyle mi.
Ondan sonra kalkıp Bursa'ya yatacak GS derler, maç sonu morarıp kalırlar. Ama kendilerine geldi mi iş, Bursa Kadıköy'de neden bu kadar kastı, Antep neden bu kadar kastı şampiyon mu olacaklara gelir.
Bırakalım bu ayakları. Kişi kendinden bilir işi derler.

Alper dedi ki...

Daha öncekiler gibi bu sene içinde bundesliga dan galatasarayımıza transfer önerilerini bekliyorum.
=)

Borges dedi ki...

Klose, Diego, Dante dedik ama elde var sıfır. Birini Arsenal, Birini Lazio diğerini de Bayern kaptı. Olic'i de Wolfsburg.. Yine de lig bitsin önerilerimiz olacaktır, bu sefer tuttururuz umarım.

aks111 dedi ki...

ben hemen bi tane yazayım belki katılırsınız.Daniel Caligiuri.ismi de güzel :).

Devil dedi ki...

rosenberg boşta kaldi onu önerebilirsiniz :-)