12 Haziran 2008

Avusturya-Polonya: 1-1



Avusturya-Polonya.. Seyrettigim en keyifli maclardan olmasi oldukca ilginc. Iki takim da heyecani yüksek, pozisyonu bol güzel bir mac cikardilar.. Macin ilk yirmi dakikasinda kacan pozisyonlara karsilik bir de ofsayt olan gol gelince; talihsizligin bu kadarina pes dedirtti. Polonya önde olmasina ragmen tam bir geri cekilme yasamadi, yer yer tehlikeli ataklar yaratti. Bu blogda da tanitilan Avusturyanin genc kaptani okunusu ivancic olan futbolcu beklentinin cok cok asagisinda bir performans gösterince yerini kariyeri kupalarla, gol kralliklariyla dolu eski duisburglu turnuvanin en yasli oyuncusu Vastic'e birakti. Son saniye penaltisini baska bir insanoglu atmasi oldukca anlamsiz olurdu.. Ve 38 yasindaki eski kral ve taraftarin en cok sevdigi isim topun basina gectiginde coktan ben beraberligi yazmistim.. böylece adalet her bakimdan saglanmis oldu.

Harnik bölgesel ligden geldi buralara.. Bremende biraz daha öne cikacaktir artik ve kac km kostu bilmiyorum ama bana göre macin en cok kosan adamidir. Gol kacirsa dahi sempatimi kazanmistir bu bremenin genc forveti.

Macin yildizlari basta Artur Boruc olmak üzere kaleciler olmustur. Boruc gecen dünya kupasinda almanlara cikardigi zorlugu tekrar etti Avusturya karsisinda. Hali hazirda bu kaleciye en azindan bugün penalti harici bir gol atmak ile mucize es anlamliydi. Almanlarin her "macho" dediginde tuhaflastim surada.. Güzel isim, güzel kaleci.. KI ben Yedek Kaleci Ramazan Özcan'i görmek istemistim velakin Özcan'in daha cok calismasi gerek..

Futbol bu yüzden güzel. "Kesin muhtesem bir mac olur" dedigimiz Fransa-Romanya macinin yasattigi hayal kirikligini "kötü bir mac" olarak önden yargilarla yaklastigimiz Avusturya-Polonya maci ile unuttuk..



Macin yildizi Harnik kadar kosan, calisan ve brezilyali oldugu her halinden belli olan Polonyanin ofsaytan da olsa golünü atan GUERREIRO! Baska acidan Ümit Korkmaz gercekten iyi bir mac cikardi kanatta..



Sevindim ben, Vastic'e o penalti cok yakisti.. Son saniyede son derece önemli bir noktada 38 yasindaki gecmisi kupalarla,kralliklarla dolu halkin sevgilisi adam topun basinda.. Bazen ben bu ve benzeri kucuk karizmatik anlar icin seyrederim koca maci..Süperdi.

5 yorum:

musti336 dedi ki...

top, ümit korkmaz'ın ayağına her geldiğinde olağanın dışında bir uğultuyu sadece ben mi duydum, yoksa hakikaten var mı böyle bir şey? hiç bir yerde göremedim çünkü öyle bir ayrıntı..

ilk maçta da böyle olmuştu, sonradan oyuna girdiğinde.. tepki şeklinde bir uğultu değil de, taraftarın olası bir çalıma, harekete karşı oyuncuyu uğultu ile teşvik edişi gibi..

Borges dedi ki...

Musti336: Söyle ki, ilk macta siradisi calimlari sonrasi seyirciyi gaza getirdigi bir gercek. Ki ikinci macta da ayni sekilde cikardigi asist, calimlari ile seyirciyi costuran bir yapisi vardi. Toplamda boyle bir durum var ama her ayagina top geldiginde bir ugultu biraz abarti olur.. Zidane icin filan olur o daha cok..

iyi bir mac cikardi diyebilirim bunun disinda.

Alper Öcal dedi ki...

Maçın en çok mesafe kateden adamı 11596 metre ile Polonya'dan Dudka.

Harnik de takımı adına bu alanda birinci olmuş 11064 metre ile.

Borges dedi ki...

Alper Öcal: Tesekkürler.. Yarim kilometre ile birinciligi kaptirmis demek ki :)

Beercholic dedi ki...

Avusturya'nın Almanya'yı yenmesini, Polonya'nında Hırvatlara puan kaptırmasını, Avusturya'nın çeyrek finale çıkmasını bekliyorum. Küçük çaplı bir futbol mucizesi bekliyorum.. Çok şey mi istiyorum?