Bir kere gitmistim su demir kulenin üzerine.. Üc gün sonra bitecek tatilimin ardindan Türkiye'ye gidecek iken trenle dokuz saat yolculugu göze alip cocukluk hayalimi gerceklestirdim.. Gelir misin dedi, sadece o an evet dedigim icin her seyi bastan sona bir daha degistirip araya sikistirdim demir kuleyi. Beton yigini diyorlar.. yakindan bakinca hak vermemek mümkün degil fakat üzerine cikip biraz gece kendisini hissettirdiginde yasami durdurmak istiyorsunuz.. Mutlaka her sey rutine binmeden bir kez daha olacaktir..
3 yorum:
Resim mükemmel... Gecenin 3'ün de internet başında oyalanırken arkama yaslanıp dalıp gitmişim.
Şu kızlara bakın, özgürlük ne mükemmel birşey sıkıldım be bu ülkeden, baskıdan, baskıcı önyargılı kafalardan...
Birde kız olsaydım şu ülkede... Yaşama daha iyi...
Bir erkek olarak bile şu kızlar kadar özgür hissedemedim kendimi yıllardır.
Günler önce Neretva ağabey(http://theneretva.blogspot.com/)
blogunda Bucket List filmden alıntı yaparak siz ölmeden önce ne yapardınız yazmıştı...
Şöyle yazmışım...
"iyi filmdi.
Ben şey isterdim. Bütün egosunu, insan ayrımını, kalabalığını, boka bulanmışlığını "yıkarcasına" İstanbul Boğazına çıkıp, köprüden aşağı çüvdürmek. "
*Çüvdürmek* Trakyacadır :)
Neretva bilir :)
Himm..
Münih sevgili Extensor, inanilmaz güvenli ve düzenli bir sehirdir. Türkiye sonrasi beni allak bullak etmistir, Paris'e gitmeden önce de uc ay orada kalmistim. Öyle düzenli, öyle sakin idi ki bunaldim. Paris bana ilac gibi geldi,istanbul gibiydi.
Yani blogun tepesinde yazdigi gibi bu yasam ona nasil ve nereden, hangi etkilenimler sonucu olusmus degerlerin icerisinden baktiginla bire bir iliski icerisindedir. Sen Paris'e özenirsin, Parisli de baska acidan sana.. Her kosul ve hatta her olumsuz durumun yarattigi baska yerde bulunmaz olan cok baska bir ortam/güzellik vardir..
Degistirebiliyorsan durma hic ama bunun disina cikamiyorsan icerisindeki baska havayi kesfedip solumaya bakmalidir insanoglu.. Ve ne yazik ki o hava kaybedilmedigi sürece kesfedilmeyecektir, yoklugunda sadece görünür kilinacaktir..
Saygilar..
İlk iki paragraf... Muhakkak öyledir.
3. paragraf ise değişiklik istemek değildi benimkisi. Şu kızların hallerine olan bir özentiydi.
2 gün önce 5 senedir birlikte olduğum kız arkadaşıma sarılıp ensesini ısırıyordum.
Önümüzde ki sene üniverste bitecek işe başlayacaksın vs vs konuşuyorduk. Sonra yaz tatili vs...
Önümüzde ki sene 5 günlüğüne yanlız başıma tatil yapmak istiyorum dedi...
Birden, canı istemişti sadece...
Düşünüyorum... 5 senedir verdikleri için sadece 5 gün istedi... (farkında olmadan)
İkimiz de biliyorduk ki zaten ailesi izin vermeyecekti.
Kızlarını çok sevdikleri için ha, başka şeyden değil.
Ve belki bende o beş gün rahat duramam gitse...
Birşey olur mu? Olmalı belki de.
kendi ayaklarının üzerinde durmak için... kendine güvenebilmesi için...
Ben 17 yaşımda yanlız başıma çadırımı alıp tatile çıkıyordum. Başıma birşey geldi mi evet...
Gelmeliydi de...
İkimizin arasında ki farka bakıyorum şimdi...
Hiç birşey için kendisine güvenemeyen bir kız ve benden istediği beş gün...
Tuhaf onu düşünürken ve kendimi suçlar, kendime kızarkende gördüğüm şu kızlar... tuhaf...
Yorum Gönder