8 Kasım 2009

Diyarbakirspor - Galatasaray: 1-2



Yazilacak,cizilecek cok bir sey yok..

Galatasarayin sorunu ortadadir. Diyarbakirspor'un ilk onbes dakikada yaptigi presi cözecek bir taktiksel acilim henüz gelistiremedi.. Pres bu seviyede oldugu vakit bunu asacak bir orta üclü cikaramiyor.. Daha dogru ifadesi taktigi o seviyede uygulayabilecek konuma yükselemedi.. Bu orta sahada yanlarina gelen forvet, disforvet, bek ve defansif orta saha ile birlik olup topu ileri tasima eyleminde sorun yasiyor. Bireysel beceriksizlik, uyumsuzluk ve rakibin sizden yer yer fazla oyuncu ile orada savasmasi. Mesele de zaten bir sekilde rakipten her daim bir kisi fazla olabilmenin yollaridir.. Bu halledilirse zaten top daha cok sizde olur, yollar asilir ve daha az pozisyon yersiniz.. Yenilen golde misal Kewell'a kadar giden ücgen ariza aldi ve gol geldi. Bu orta üclü sistemin kilit noktasidir.. hucum ya da defans gücünüz biraz da buraya baglidir..

Zaman ,uyum önemlidir genelde.. Bakiniz Sabri-Arda uyumsuzlugu. Bu sene belki de ilk defa Galatasaray sol tarafi saga göre daha iyi bir sekilde kullandi. Arda'nin kendi bireysel becerisi ile gelen bir pozisyon olsa da gollerin her ikisi ve kombinasyonlar genelde sol tarafta basariliydi..

Takim Keita'yi ariyor, takim fazlasiyla Baros'u ariyor.. Ben ise Linderoth'un tam anlamiyla dönüsünü bekliyorum.

Ayhan'a istediginiz kadar kizin. Sabaha kadar küfredin ki o denli kötü bir performansi da vardir son maclarda lakin bu sistemin bu noktasinda oynayabilecek aslinda mevkisi itibariyle tek oyuncudur. En kötü performansinda dahi onunla daha kolay boslugu yakaliyor, cok daha hizli cikabiliyor.. Soldan saga gecirebiliyor ,dogru yerleri daha iyi seziyor.. Bir baska önemli nokta olmasi gereken hareketlilik, gezgin orta saha oyuncu profiline cok daha uygun.. Sizden alacak ve ileriye dogru kademe kademe tasiyacak..

Takimin bugün en iyisi Arda-Kewell idi lakin benim icin üc puan ne kadar güzelse o Sabri'nin girmeyen frikigi de o kadar hüzünlüydü.. Önemli bir üc puan ve cok da renkli olmayan bir mac idi..

Pazar gecesi, sabahin köründe kalkis, ruh halimiz inanirim ki pek cogumuzun berbat ve ben öyle yorgunum ki iki milyon yil yatarsam belki biraz dinlenmis olurum..

9 yorum:

barış dedi ki...

rakip takımlar da o presi maç boyunca yapamıyorlar ama. uç bir durum olan fenerbahçe maçında bile bir süre sonra top hakimiyeti galatasaraya geçiyor. lakin bu presi maçın başında yiyoruz genellikle ve gol olarak kalemizde görüyoruz. rakip diyarbakır-kasımpaşa olduğunda çıkarıyoruz ama fenerbahçe olunca çıkmıyor. neyse ki avrupada takımlar daha kontrollü oynuyor, doğu bloku takımlarına dikkat.

Can dedi ki...

Problemin çözümü üçgenleri bulmak. Galatasaray'ın baskısız oyununun iyi olmasındaki temel sebepte o bana göre. Geriye düştükten sonraki oyun, bu zeminde çok kötü olarak nitelendirilmemeli. Zira ne olursa olsun, sıkılmadan pas yapıyor takım. Sistemin doğru uygulanmasına direk katkıdır bu. Bir ara seçimlerde doğru olacaktır, üçgenlerde bulunacaktır.

Borges dedi ki...

Oyun cok kötü degil, varolan problem sadece bu. Cok önemli bir galibiyet aldi ve daha cok benim ruh halimin bir yansimasi cok sey.. Zira;

Keita yok Baros yok, on kisi kaliyorsun ve buna ragmen cok fazla pozisyon vermeden kismen rahat bir mac cikariyorsun.. Gayet güzel cok sey..

Ama bir sorunu var takimin.. Pres karsisinda cok etkili degil ister önde ister ntam da orta sahada olsun.. burayi asamiyor.. hepsi budur

Can dedi ki...

Yok çok kötü nitelendirmesi senin yorumuna değildi zaten yanlış anlama. Zaten üçgenleri bulmak demek senin söylediğin, topun olduğu bölgede 1 kişi fazla olmak demek. Aynı yere geleceğiz zaten; bol bol zaman. Beklenenin çok üzerinde ilerliyor zaten takım bana göre. Burdan sonra sıçramak zor asıl.

julien sorel dedi ki...

borges,

sabri'nin girmeyen frikiğine hüzünlü demişsin, aynı düşünce dün maçı izlerken linderoth'un direğin üstünden giden topunda aklıma geldi. "güm" diye abandı, girse mükemmel bir gol olacaktı, belki bütün sakatlık, uğursuzluk belasını atacaktı üzerinden ama üstten dışarı gidince içim çız etti ne yalan söyleyeyim...

bu ara en çok linderoth'a yarayacak sanırım. tam anlamıyla hazır olunca (tabi ki tekrar sakatlanmazsa) ayhan'a küfretmemize gerek kalmayacak.

bir de acaba keita dönünce rijkaard tarafından doğrudan forvete konsa nasıl olur? sen ne dersin?

umutation! dedi ki...

arkadaşlarla para toplayıp ayhan'ın bonservisini almaya karar verdik. umarım ocak ayına yetişir...

onur dedi ki...

bence asıl sorun Keita tekrar takıma katılıp (sağ forvete geri döneceğini düşünüyorum; Arda ya da Aydın aynı performansı veremiyor o mevkide) Arda orta üçlüye çekilince yaşanacak. Şu anki oyunu ile kaptan defansif anlamda o bölgede oynayan -Ayhan dahil- hiçbir oyuncunun performansını gösteremez. Dolayısı ile takım oyun kurmada daha başarılı olacak ama prese karşı da daha dayanıksız. Elano da henüz varlık gösteremedi ve buraya alternatif olamadı. Hiçbir teknik direktör hem Arda hem de Elano'yu yedekte oturtamaz; asarlar adamı...İki ucu boklu değnek anlayacağınız! Ben yine de bir taraftar olarak Arda-Topal-Sarp'lı orta sahayı Barış-Topal-Ayhan'lı kısır orta sahaya yeğlerim seyir zevki açısından.Ha avrupa'da erken veda anlamına gelir bu ama ne yapalım durum böyle maalesef. Son olarak da Linderoth'un dönebileceğinden hiç umudum yok açıkçası...

Borges dedi ki...

Cino: Keita da Kewell gibi merkez forvet rolüne bürünebilir.. Zaten bu ikisi aslen forvete en cok yakin pozisyonun tam anlamiyla hakkini verebiliyorlar. Lakin Sabri'nin frikigi baska.. Onca alay, onca sacmalik ve hatta takim arkadaslari dahi inanmiyor iken ona inat aldigi topun iceri girmesini beklerdim, cok isterdim isin dogrusu.. O kadar düzelme-güzellik yasar iken bir de bu olsun derdim..

Umutation: bu formsuzliugun gecici oldugunu düsünüyorum, cok güzel futbolun bana göre ayhan ve onun tipi futbolcularla yasariz, baris ile dönemsel olur cok sey.

Onur: katiliyorum icerige yalniz ben bu üclü hakkinda bugün vakit bulursam sadece bu orta üclüleri üzerine bir post atacagim ,orada devam ederiz diyorum..

Jordan dedi ki...

Bu Barıs daha cok canlar yakar. Bir arkadasıma soylemistim. Bu cocuk gercekten cok iyi mucadele ediyor. Cok hırslı ama rakiplere ayaklarına kırarcasına sert giriyor. Sert oyuncu olursun elbette. Ama Barıs'ın ki asırı bir gun birinin ayagını kıracak ama kimin. ? Bu sertlikte kartları da goruyor dogal olarak ve yine o arkadasıma dedigim gibi, bu cocuk bizi her an 10 kisi bırakabilir. Kendine gelen fırsatları feci tepiyor. Kim uyarır eder bilemem ama boyle devam ederse bir gun biri de ona bu sekilde girebilir.