30 Mart 2009

Yolu Bayern'den Gecen Yetenekler Ordusu.!



Thomas Müller

Gercekten cok yetenekli bir oyuncu. Ama iste burasi Bayern Münih ve isiniz bir hayli zor.. 19 yasinda bir oyuncunun yerini kapmak zorunda oldugu isim genelde dünya capinda. Bu sene sezonun acilis macinda 9 dakikalik bir bundesliga performansi ve gecenlerde de anlamsiz mac olan Sporting Lizbom macinda bir 18 dakika.. Ki o dakikalarda bir gol atip gayet de yetenekli oldugunu göstermistir kanattaki aksiyonlariyla.. Digerleri gibi tek kurtulusu kendisini gösterebilecegi bir takima kiralanmasidir ki BAyernin tarihinin yarisi bu genclerin br baska takima kiralanmasidir sanirim..

Gördügüm kadariyla oyuncu forvetten ziyade forvet arkasina uyumlu bir oyun bicimine sahip. Bayern'in genc takiminin ikinci oldugu ligde 26 macta 18 gol atmistir. Gelecek sezondan itibaren gecerli olacak olan Profesyonel sözlesmesinin ömrü de 2011'dir. Bu da Bayernin her seye ragmen fazla umut baglamamasi olarak okunabilir..



Toni Kroos

2006'da Bayern'e geldi ve 2007 U-17 gencler sampiyonasinin en iyi oyuncusu secildi ve fakat 19 yasinda henüz cikisi gerceklestiremedi Bayern'de. Büyük yetenek olarak anildi ve bu sezon devre arasi Leverkusen'e bir bucuk yilligina kiralandi ve fakat su zamana kadar orada da pek bir varlik gösterebilmis degil. Belki oyun yapisi olarak kendisine cok uygun bir pozisyonda ama Leverkusen kendi genc yildiz oyuncularindan Kroos'a ne zaman gelecek bekliyoruz.. Baska acidan ikinci devrenin baslamasiyla Leverkusen yine düsüse gecmis durumda..

Babasi Rostock'un genc takim antrenörü ve Annesi Badminton sampiyonu filan.. Ikiz kardesi de futbolcu ve Rostock'da forvet oynuyor. Ilk bundesliga macinda ben tribündeydim ve Klose'ye iki nefis gol attirdi. Hoeness onun icin zamaninda 10 numarali formayi sakladigini söylüyordu.. Yetenek oldugu asikar, ciplak gözle izlediginiz vakit sorumluluk alabilecek olgunluga da sahip ama bir seyler yanlis gidiyor simdilik ve sonunu merak ediyoruz elbette.. Cottbus macinda Bayern formasiyla asist yapip yildizlastigi mac hem ilk bundesliga maci ve ayni zamanda 17 yil 265 günlük haliyle Bayernin sahadaki en genc Bundesligist futbolcusu oluyordu tarihinde..

Umut hala tasirim bu cocuk icin..



Markus Feulner

Simdi Mainz ile harikalar yaratiyor.. 1982 dogumlu oyuncu 15 yasinda Bayern'e "yetenek" olarak geldi.. 21 yasinda Köln'e gider iken sadece iki Bundesliga maci birakiyordu arkasinda.. Köln'de de tutunamadi ve iki bucuk yil sonra Klopp'un Mainz'ine dogru yollandi.. Yas da 27. Bu sezon 27 macta 7 gol 15 asist ile muhtesem performans gösterdi ve eski hocasi Klopp onu tekrardan birinci Bundesligaya getirdi. Sezon sonu Dortmund takimina gidecek olan Feulner, yillar sonra "yetenekli" öngörüsünü Bundesligada bir daha test ettirecek.. 2012 yilina kadar sözlesme imzalanmis ve kesinlikle basarili olacaktir.. Cok iyi bir orta saha..



Mats Hummels

Doll onu Dortmund'a Bayern'in amatör takimindan kiraladi gecen sezon devre arasi.. Bu defans oyuncusu Bayern takiminda Magath dönemi parlamis ve hatta Barselona hazirlik karsilasmasinda forma da giymistir Deco'lara, Ronaldinho'lara karsi. 2007 basinda profesyonel sözlesme imzalayan oyuncu Mainz karsisinda ilk bundesliga macini da oynamistir. Bir daha forma sansi bulamadigi icin o sezonun ortasinda kiralanmis.. Dortmund'da Klopp ile beraber forma sansi bulan Hummels yaninda oynayan Subotic ile beraber iyi bir ikili olmasi bir yana bundesliganin belki de en genc stoper ikilisi oluyordu.. Bayern ile anlasan dortmund 4,2 milyon euro bonservis karsiligi oyuncuyu sezon sonunda almak üzere imzalamistir.. Gelecegi "aman aman" parlak degil ve fakat Almanyada Bayern harici her yerde rahatlikla forma giyebilir..


Sandro Wagner

1987 dogumlu Wagner, cok buyuk yetenek olarak geldi Bayern'e. 1,94 boyu var ki forvet oldugu kadar Ofansif orta saha da oynayabiliyor.. Ne var ki üc dört mac sonra pek tutunamadi ve Duisburg'a verildi. Sezon basi Rostock'a attigi gol ve akabinde alti gol ile ingolstadt'i dagitirken iki gol atmasi disinda 21 macta pek bir varlik gösteremedi.. Gelecek vaad eden oyuncu olabilir lakin cok da esktrem bir oyuncu olmadigi kesin. Baska acidan biraz daha kesinlesmemis yargi koymak gerekir cunku örnekleri vardir buradan giden bazen üc dört yil sonra acilabiliyor Feulner gibi..


Stefan Wessels

Wessels'in hikayesi de aslinda ilginc. 24 Subat 1979 dogumlugudr. Aslinda sansi yaver gitti önündeki iki yedek kalecinin de sorunlu oldugu bir Sampiyonlar Ligi macinda Glaskow'a karsi forma giydi ve henüz 20 yasindaydi. Iyi oynadigi bu mac sonunda Almanyanin en genc Sampiyonlar Liginde oynamis kalecisi oluyordu o dönem itibari ile.. Sakatliklari filan etkiledi vaya ve sonra Kahn geri geldi tabi.. 2003 yilinda biliyordu ki en kötü 2006'ya kadar kalede Kahn olacak ve eskiden dördüncü-besinci kaleci iken ikinci kaleciligi de begenmez oldu birakip gitti Bayern'i..

24 yasindaydi Bayern'i birakip gittiginde ve Köln'e gecti 2003/04 sezonun da.. Ilk etapda iyiydi ama Köln düstü iste ve cok sik sakatlanan bir kaleci bu arkadas.. Orda da bu yüzden uzun aralari sonrasi geldiginde yerine baska kaleci vardi derken Ingiltere Premiere Ligin yolunu tuttu, Everton'a gitti orda da tutunamadi.. Sonra buraya ikinci Bundesliga'ya Osnabrück'e geldi. Düsme potasindaki bu takimin dahi birinci kalecisi degil diyeyim de siz görün bir dönemin cok konusulan yeteneginin son durumunu..


Piotr Trochowski

Polanya dogumlu Trochowski bes yasinda ailesiyle Hamburg'a geliyor ve hatta St.Pauli'de oynuyor.. 17 yasinda Bayern tarafindan kesfedilip München'e getiriliyor 1984 dogumlu oyuncu. Amatörde oynadiktan sonra 19 yasinda ilk macina bir DFB kupasinda Freiburg'a karsi oynuyor. Bayern'in alti attigi maclardan birisi de onun ilk Bundesliga golü.. Akabinde olmuyor bir sekilde ve Hambug'a gidiyor. Stuttgart'la anlasti anlasilacakti ama bonservis konusunda sorun yasadilar.. Peki sonrasi ?

Hamburg'da oynadigi bir bucuk yil icerisinde takimdaki en cok oynayan oyuncu konumuna geliyor. Forvet Arkasi yani Van Der Vaart'in oynadigi mevkide oynamasina ragmen biraz geriye cekilip ortaligi silip süpürüyor ve ofansif orta saha pozisyonuna defansif kismini da ekliyor artik.. Oynadigi sezon 15 puani getiren gollerde imzasi oluyor ve haliyle Milli Takim..

Velhasil Bayern'in yanlislikla disariya saldigi oyuncu, pismanligi bence coktur bu oyuncunun.. Zira Ze Roberto yerine gelebilecen belki de en iyi oyuncuydu, gecmis oLsun.



David Jarolim

1997-2000 yillari arasi yolu Bayern'e düsengillerden. Burada cok bir varlik gösteremedi ve sadece 10 dakika forma giyebildi Bayern formasiyla Bundesligada. O dönem ikinci Bundesligadaki Nürnberg'e transfer oldu ve futbolseverlerin buyuk cogunlugu onu buradan tanir aslinda.. Takimi birinci Lige cikardi ve üc yil boyunca cok iyi bir performans gösterdi. Sag kanat oynuyor Hamburg'da ama aslinda Defansif orta saha ve defansin her yerinde de oynayabiliyr.. 2003 yilinda Hambug'a gitti ve simdi Hambug'un kaptanlarindan..

Yanlis mi yapti ? Dogruyu Jarolim yapmistir, bu gibi oyuncularin gencligi cok muhtesem gecmez ama olgunluk ile disiplini birlestirdiginizde bazen muhtesem eserler meydana gelir.. Jarolim de biraz böyledir..

Paolo Guerrero

Bayern'in amatöründe inanilmaz gol ortalamasi ile dikkatleri üzerine cekti. En alt kademeden tek tek yükseldi en son bölgesel lige geldiginde 58 macta 39 gol atinca A takimina katildi.. 2004/05 sezonunun ilk devresinde 13 mac oynayip6 gol atti ki cogunlugu sonradan oyuna girerek.. tam anlamiyla bir Jokerdi. Ikinci devre ise 6 kez sonradan oyuna girip 5 gol atiyordu ki toplamda ulastigi gol orani (111 dakikaya 1 gol ) Bundesliga tarihinin ilk ücüne sokuyordu onu. Rudiger Mielke vardir 15 macta 15 gol (90 dakikaya 1 gol ) ve elbette Gerd Müller (105 dakikaya 1 gol ).. Inanilmazdi. Yildiz, su bu diye degil gol atarak kademe kademe yükselen adamdir Paolo Guerrero.. Attigi goller de Ligde,DFB Kupasi ve Sampiyonlar Liginde ya puan getirici ya da tur atlatan gollerdi bu bakimdan degerliydi cok ki satilisini pek anlamadim ben aslinda.. Hic kötü performans sergilemeden Bayern'i terketti desek yeridir.. 2006 sezonunun sonunda Hamburg'a yaklasik 3 milyon euro bonservis ile gitti ki ben cok "ucuz" bulmusumdur..

Baska acidan Hamburg ona göredir aslinda..


Philipp Lahm

Lahm ise gidip de geri gelebilen ender yeteneklerden.. Hani oyuncu pissin diye kiralanir ya.. Bayern bunu cok yapar da geri geleni ya da piseni nadirdir desem yeridir.. Stuttgart'a 2 yilligina kiralandi ve geldiginde de Bayernin en buyuk yeteneklerinden birisi olarak tarihe geciyor.. hakkinda ne desem azdir, inanilmaz zeki, akilli ve yetenekli bir adam.. Inanirim ki ben böyle bir oyuncu dünyanin istisna barindirmadan her klubunde rahatlikla oynayabiliyor ve her hocanin da hayali Lahm gibi bir oyuncudur.. Sikistigin zaman Sag beke sol beke defansif orta saha ve aciga koy, gram siritirsa gelin burdayim ben..

Markus Babbel

Stuttgart demek ki baska.. Buraya giden geri geliyor.

Önce Amatörden A takimina gelip Hambug'a kiralandi 1972 dogumlu emekli olmus oyuncu. Iki yil Hamburg'da kaldiktan sonra Bayern'e gelip 6 yil iyi bir ortalama ile top oynadi. Sonrasinda Ingiltere Premiere Liginin yolunu tuttu, Liverpool ileUEFA kupasini kazandi, Blackburn'e kiralandi ve sonunda Bordon'un yerine Stuttgart'a geri geldi.. Trapottoni zamani cok sans bulamasa da Armin Veh ile kazanilan sampiyonlukta az cok sahada gördük onu.. Akabinde Armin Veh'in gidisi sonrasi Stuttgart'a teknik adam oldu ve benim izledigim son maclarda teknik adam olarak gelecege dair umut verdi. Stuttgart'i birden degisime sokup oyuna "taktiksel" anlamda müdahele edisi gercekten muhtesemdir.. Leverkusen'i mat edisi, Berlin'e hakettigini vermesi ve hepsinde de teknik adamin cok buyuk rol oynamasi.. Velhasil Bayern sonrasi basari kazanabilen ya da pismesi icin gönderilip geri gelebilen yeteneklerden.. Hoeness'in bu zekayi pas gecmesini yadirgadim isin dogrusu..


Georg Niedermeier

1986 dogumlu "yetenekli" defans oyuncusu Stuttgart'a iki ay önce kiralandi, Bayern ile 2012'ye kadar kontrati var. Imdi ilk defa bu sene Karlsruhe karsisinda 90 dakika forma giydi. O maci 2-0 deplasmanda kazanan Stuttgart bir sonraki maca yedek baslattirdi genc yetenegi ve fakat tekrardan oyuna girdi. Simdi beklemede.. Yavas yavas isiniyor takima.. Bayernde iken iki lig macina bir de Sampiyonlar Ligi maci olan Lyon maci öncesi kadrodaydi fakat oyuna giremedi.

Niedermeier lider özellikli defans oyuncusudur böyle bir yetenegin kazaniminda takim futbolun disinda "karakter" kazanir.. kisa zamanda kaptan olurlar ve cok önemli parcasi olur icerisinde bulundugu bütünün.. Stuttgart, bayern'in biraz daha "yetenekli" oyuncularini kiraladigi yerdir misal Hannover takimi kesinlikle basarili olamayacagina inandigi yeteneklerin satildigi kluptur.. Schlaudraff, Ismael ve tonlarcasi.. Umudum var bu genc yetenekten, en azindan asagida inceleyecegimiz Breno'dan daha umut verici bir adamdir kendisi..


Andreas Görlitz

Bir Görlitz hikayesi vardir ki.. Nasil desem bu oyuncu ne Bayern disinda oynayacak kadar aslinda kötüdür ne de Bayernde oynayacak kadar iyidir tam arasindadir.. Hoeness her daim Gorlitz seneye bizde der de bu pek gerceklesmez.. 1982 dogumludur, yani 27 yasindadir artik.

kökeni ezeli rakibi 1860 Münihdir aslinda.. O dönem 1860 Birinci bundesligadaydi ve ilk Bundesliga maci 2003 yilinda bu sekilde gerceklesmistir. Iyi bir performans sonrasi 2004 yilinda Bayern 2,5 milyon euro bonservis karsiligi futbolcuyu transfer etmistir ki bir de sartlar gerceklesirse eger 500 bin euro ek ödemesi var.. O da sudur: 5 kere Mili takima cagrilacak ya da iki milli macta en az 45 dakika forma giyecek.. Aslinda kimse cok da emin degildi o dönem dahil..

Kesinlikle bana göre "yetenekli" defans sag bek ve acik oyuncusudur. Ama iste cok kötü sakatlik gecirdi yaklasik iki yil yoktu bu yüzden.. Dönüsü de fena olmadi ama Karlsruhe'ye kiralandi.. Orada ilk onbirin degismez ismi olsa da hep geri gelecek diye konusuldu. Akabinde bir yil daha kiralanmasi uygun görüldü ve sezon sonu yine de Bayern'e dönme sansi var 27 yasindan sonra..


Berkant Göktan

Hikayesi suradadir zaten..




Roque Santa Cruz

cok yetenekli oldugu herkes tarafindan bilinen bir oyuncuydu.. 1999'dan 2007'ye kadar sabir gösterilmesinin en önemli nedeni bu "Bilinen" yetenegiydi.. Ve fakat 155 macta 31 gol'den cok daha fazlasiydi aslinda.. Daha fazla olamamasinin nedenlerini de ben size söyleyeyim baska yerden de taniriz onu biz.. Misal p1 adli herkesin giremedigi disko'nun bir numarali adamidir, yakisiklidir ve tarafa oynamasi da onun futbolunun da önüne gecmistir Münih kentinde.. Hatunlari severdi arkadas, futboldan daha cok.. Saclarina bakimi filan derken hicbir zaman futbolu birinci plana koymamistir.. Bu futbolcu tipinin tam tersi Mario Gomez'dir.. Iste iki futbolcu arasinda aslinda saglam bir kiyas söz konusu olabilir.. Gomez kadar yeteneklidir Santa Cruz abim ama Mario olani özellikle futbola konsantre olmak icin nelerden kacindigini sik sik dile getirir röportajlarinda.. Herkes cuma aksami diskolara, gezmelere gider iken Mario Gomez yarinki antrenmanini düsünürmüs filan.. Basarinin biraz da Hakan Sükür'den de cok iyi biliyoruz yetenegin disinda "akilli" hareket etme ile daha cok ilisigi vardir.. Blackburn'de degisen inanin bana sadece ve sadece Roque Santa Cruz'un futbola bakisidir yoksa futbol cok da farkli degildir hatta biraz daha zordur orada gol atmak da diyebiliriz.. Ama böyle yetenekler nadir gelir onu bilir onu da söylerim hep.. yazik etti kendisine derken kurardi her golüne ayri sevinirim biraz daha yakindan taniyabildigim bu adamin..



Lukas Podolski

Futbolda tek bir dogru yok. Her dogru o kosullara göre ancak gerceklik kazanir. Bazi futbolcular cok baska kosullari ister.. Podolski, kendisine güvenildigini hissettigi zaman baska oynar.. Misal Gomez gib yine duygusaldir, secimlerinde dahi bunu görebiliyorsunuz.. Adam milli takimda belki de her rekoru kirabilecek konumda iken Bayern'de forma sansi bulamiyor, bunun tam tersi de Mario Gomez. Klup takiminda attikca atiyor, attikca atiyor Liechtenstein macinda dahi gol atamiyor, seyirciler tarafindan yuhalaniyor.. Dolayisla yeteneklerinden kusku duyulmadigi bu adamlarin futbol ortami hazirlanmalidir. Bayern, podolski icin kendi kosullarini degistiremez ama Köln bu acidan cok uygun.. Alman Milli takimi ise zaten ona göre bicilmistir.. Duygusal adamdir, Polonya'ya gol atar, sevinmez.. Dogdugum yer der.. Köln'e gol atar, üzülür.. klubum der.. Sonu da bu karakterini tasiyabilecegi bir takima dogru gidiyor.. Hayirlisi diyelim..


Marcell Jansen

Arkadas ne zaman Hamburg'a satildi hic anlayamadik biz.. Ne bir tartismasi vardi ne bir spekulasyon. Sakatligi sorundu.. Sakatlanmazsa Bayernin ilkonbirindeki yeri de garantiydi. ne kimse gitsin dedi ne de buna dair bir ayrinti. Birden "Hamburg'a satildi" durumu söz konusu. üstelik ne Jansen sikayetci oldu bu durumdan ne de Klinsmann.. Bence cok yanlis bir karardi ve tek bir aciklamasi olabilir bunun..

Jansen, saglam bir yetenek, oynatmadan duramazsiniz.. Ama Bayern'de onun oynamadi icin Lahm sag kanada gecmek durumunda kaliyor.. her iki yetenekten de verim alsaniz da aslen Lahm'i biraz olsun harcamaktir bu.. Lahm'in yedegi olabilecek capta degil.. Mutlaka oynatilir böyle adam.. Lahm'da bir saga bir sola giderek verimini düsürüyor cunku jansen'in her sakatliginda hoop eski yerine geciyordu.. Milli takimin da iki bekiydi bu aslinda.. En iyi cözümü satmakta buldular cunkü Hoeness biliyor ki Lahm bi on yil daha bu takimda..

Imdi, Jarolim,Guerrero,Trochowski ve Jansen.. Hamburg'in ilkonbirinin dördü Bayernlidir desek yeridir..

Ben satmazdim böyle bir adami, Bayern icin bence kayiptir..


Jan Schlaudraff

Dedik ya.. Bayern'de is yapmacagi kesinlesen futbolcularin gittigi takim Hannover'dir.. Tutunamayanlardan.. Acachen'dayken müthisti, Bremen'e attigi bir gol var ki unutulmaz. Toni-Klose ikilisinin kurbanlarindan.. Podolski'ye dahi yer acamayan Bayern'in Schaludraff'a hcibir sekilde yer vermeyecegi asikar olunca 1 milyon euro'ya aldigi adami oynatmadan 2 milyon euro'ya hannover'e satiyordu.. Iyi bir forvet olsa da Forvet arkasi dahi rahatlikla oynayabilecek bir teknige sahip ve fakat Deckin yönetiminde Hannover'de beklentinin oldukca altinda kaldi.. Hannover ki Mike Hanke ve Schlaudfraff gibi cift forvetle oynayip iki forvetin de gol sayisi bir devre boyunca ikiyi gecmeyen nadir takimdir.. Bayern'i pisman ettirecek bir performans ne bugün ne de yarin söz konusu degil..



Tobias Rau

bayern'e geldiginde 21 yasindaydi 1981 dogumlu oyuncu. Iyi bir sol bekti öyle ki 21 yasinda 48 Bundesliga maci yapmis 6 kez de milli takima secilmisti. Iki yil boyunca ancak bir kez daha milli takima secilip bielefeld'e satildi. Orda da sakatliklardan iki yil kendine gelemedi ve simdi ancak kendisini gösterebiliyor.. Sansiz bir adam ve yanlis bir transferin öznesidir..



Stefan Deisler

Koca Alman milli takiminda tek bir yildiz yok iken, turnuvalarin grup maclarinda dahi elenirken elde kalan tek adamdi.. Tüm Almanya ona umut baglamisti, fizige dayali oyun sisteminin belki de teknik, akil dolu tek adamiydi.. Süper yetenek olarak yere göge sigdirilamiyordu.. Berlin'de iken sözlesmesini uzatmayip Bayern'e gelmesi icin hesabina tam 20 milyon mark yatirildi.. Ama iste hüzünlü bir hikayenin bas kahramani oldu. Sakatliklarin bitirdigi Deisler 27 yasinda futbolu birakirken sonrasinda verdigi röportaj da oldukca ilgi cekiciydi.. Yazik oldu denilen futbolcular siralamasi yapsak tepeye bunu koyardim ben..


Zlatan Misimovic

Bayern'in icten ice ne yaptim lan ben dedigi oyunculardandir Misimovic.. Daha bu hafta sonu herkese Bosna yenecek derken böyle bir öngörünün bire bir sorumlusu bu adamin su zamandaki performansidir. Elbette vatandasi Dzeko'nun da formu ve hatta golü muhtesemdir ama o Belcika macinin genis özetine lütfen bakin.. Süper bir 10 numaradir,daha dün Komsum Nürnberg'in vazgecilmeziydi ikinci lige düsünce Wolfsburg'a gitti ve harikalar yaratiyor..

Hikayesi ise.. Hali hazirda Münih dogumludur Misimovic. 102 macta Bayern Münih adina 44 gol atiyordu ama tek sorun su ki Güney Bölgesel liginde.. Bayern'in A takiminda sadece 12 dakika forma giyebilmistir. Bölgesel ligde orta saha olarak gol krali olan adam o dönemki teknik adamin Bochum'a gitmesiyle oraya transfer olur.. Üstelik bonservissiz.. Akabinde ayni teknik adam ile calismanin ürünü olarak sürekli kendisini gelistirir, üc yil kalir bochum'da.. 2007'de Nürnberg'e yine bonservisi olmadan gider.. Nürnberg de küme düsünce 4,5 milyon euro'ya Magath onu alir ve bugün Bundesliga'nin en iyi on numaralarinin arasindadir kendisi.. Ayni zamanda Bayern'e attigi gol kesinlikle görülmelidir efendim..



Alou Diarra

Yakin tanidik bir isim daha yolu Bayern'den gecengillerden.. Bordeaux'un defansif orta sahasi 19 yasinda 2000 yilinda Fransa'nin ikinci liginden geliyor ve 2002 yilina kadar Bayern'de kaliyor. 45 mac yapiyor Bayernin amatör takiminda ve Liverpool'a gidiyor.. Sonrasinda Bordeaux takimina gelesiye kadar tonla takim degistiriyor ki burada yerim dar hepsini yazamam.. Ordan oraya gider iken Lens takiminda kendisini buluyor, Milli takim derken Lyon ve Bordeaux kisa özetidir.. Bayernin degerini bilemedigi oyuncular grubundadir kendisi de..


Julio dos Santos

"yetenek" diye 2005 yilinda 22 yasinda geldi Bayern'e.. Bes mac ancak oynayabildikten sonra Wolfsburg'a kiralandi orda da olmayinca Ispanya'ya Almeria takimina gitti ve nihayetinde "yetenek" olmadigi analasilip Brezilya'ya dogru yollandi..



Michael Sternkopf


Belki ismen degil de gördügüz zaman "tamam lan biliyorum ben bu oyuncuyu" diyeceksiniz..

Ofansif orta saha olarak 21 yasinda 1990 yilinda Bayern'e geldi Sternkopf.. Sternkopf, Karlsruhe'de iken müthis bir cikis yalamisti, daha ilk Bundesliga macinin ilk dakikalarinda golü atipp Bayerne gelesiye kadar "yetenek" olarak anildi.. 4 yil boyunca Bayern ile 94 Bundesliga macina cikti. Ve fakat 1995 yilinda Gladbach'a giderek düsüsü basliyor ki ikinci Lig'den Bölgesel lige kadar sürüyordu bu.. Yetenek idi bir dönem, en azindan bir süre o sekilde anilmistir..



Mehmet Scholl

Karlsruhe demis iken.. 21 yasinda 1992 yilinda geldi Bayern'e. Türk bir Baba'dan Alman bir Anne'den olma Mehmet Scholl her bakimdan saha icerisinde Türk ve Alman karisiminin bire bir temsiliydi.. Bugün bayern'de oynayan Podolski ve Schweini'nin kahramani olacak derecede Bayernin vazgecilmezi olmustur. 8 Sampiyonluk, 5 DFB Kupasi, Sampiyonlar Ligi Sampiyonu ve Kitalararasi Sampiyonlugu vardir özgecmisinde.. 392 Bundesliga macinda 98 golü olan Mehmet Scholl'un milli takim adina cok da bir basarisi olmaz.. Bunun da iki nedeni vardir: Birincisi Sakatliklar engellemistir ikincisi de Bayern sevgisinin Milli takim sevgisinden daha üstün olmasidir.. Bu yüzden Scholl gibi Bayernli diye bir deyim türetmistir kendisi.. Akilli ve Sivri zekali olarak da bilinir.. Demecleri de illalah getirmistir Beckenbauer'iun cok sevdigi ve o dönemlerde cok kavga ettigi adamdir.. Bir baska sevilir bu bölgede ki cokca islenmistir bu blogda ..


Alexander Baumjohann

Son olarak.. Iste yeni bir "yetenek" diye adlandirilan oyuncu Bayern yolunda.. Sezon sonu geliyor.. Schlaudraff mi olacak Mehmet Scholl mu ? Bunu önceden kestirmek imkansiz.. Podolski ya da Lahm ? Hangisi olur bilmiyoruz ama bana sorarsaniz Bayern'den ziyade Bremen,Hamburg gibi takimlarin oyuncusu konumundadir.. Simdiden Sansi bol olsun..

7 yorum:

Consigliere dedi ki...

hocam ellerinize sağlık.yazı gerçekten inanılmaz olmuş..

Erdal Güngör dedi ki...

Bir zamanlar Del Haye vardı,B.Gladbach dan Bayerne Transfer oldu,2 sezon tribünde bekletmişlerdi adamı.....

Borges dedi ki...

Copnsigliere: Tesekürler..

Erdal Güngör: Dogrudur.. Gladbach'in efsane oldugu zaman diliminde her türlü basariyi yakaladikdan sonra geldi hatta baya bi rekor bir bonservis filan ödendi.. Yedek klubunesine cakili kaldi.. Söyle baktigimiz vakit daha bir kac isim geliyor akla da ancak..

KP dedi ki...

Abi ELBER nerde?

Borges dedi ki...

Bourbon: Abi bu daha cok 20-22 yasinin altinda Bayerne gelen yeteneklerden olusuyor.. Elber cikisini Stuttgart'da yapmisti zaten gibi.. Yoksa daha tonla yildiz vardir kayip giden.. Cok düzenli oldugunu söyleyemem ama genel olarak böyle..

Jordi Metal dedi ki...

Feulner benimde dikkatimi çekti

http://hakanbaysal.blogspot.com/2009/03/markus-feulner.html

Quaresma7 dedi ki...

Harika olmuş. Süper olmuş. Elinize sağlık desem yeterli olmaz ama elden gelende budur:)