8 Kasım 2009

Thomas Doll Röportaji.!



Spor Servisi programinin editörü Onur Erdem'in NTV Spor adina Persembe aksami gerceklestirdigi ve bizim de icerisinde az biraz tuzumuzun oldugu Thomas Doll Röportajini postlayacaktik. Lakin gerek kalmadi zira röportajin tamamini suradan yani ntvspor.net'den okuyabilirsiniz.. Videosu ise suradadir.. Akabinde buranin okurlari az cok hangi sorularin iceriginde bizim tuzumuzun bulundugunu kesinlikle dogru bir sekilde tahmin edecektir. Simdilik siz okuyun ve ben ilerleyen zaman icerisinde bir Doll postu yazar iken buraya tekrardan gelecegim.. Bir kez daha basit gibi görünen bir röportaj isine harcadigi emege bizzat sahit olmus bir insan olarak Onur Erdem'e tesekürler, Mehmet Demirkol'a da saygilar.. Yok geyik yapmiyorum adam her program bu isin mutfaginda olup cok fazla emek harcayan isimleri sik sik dile getiriyor, ondan dolayi biraz bu isme asinaliginiz vardir gibi.. Ileride Doll postunda bir daha su noktaya gelecegimizi belirterek bir baska Röportaja gecelim zira Lahm yakti gemileri(super bir röportaj verdi), az sonra diyoruz..

17 yorum:

L dedi ki...

akşam saatlerinde okudum röportajı ntvspor'da ve doll'e karşı olan sempatim daha da arttı.

inşallah uzun süre memleket topraklarında bulunur. insan korkuyor tabii, zart diye kovacaklar gibi geliyor, malum.

Borges dedi ki...

Lappapzade: Hemen hemen ayni duygular icerisindeyiz, "her an kovacaklar " korkusu misal..

L dedi ki...

çok kötü bi'şey bu abi. bu sebepten rijkaard'ın gelişinden kaynaklanan sevinç bile, anında "lan göndermesinler bu adamı 10. haftada" korkusuna dönüşüyor.

Borges dedi ki...

Lappapzade: Galatasaraylilarin rijkaard konusunda biraz hassas olmasinin temelinde bu yatar zaten.. Abuk subuk iki forvet, o nu bunu yapmadi diye bileti kestirmemek.. bu korku nedeniyle belki elestirilecek noktalari dahi atliyorlar, savunmaya geciyorlar cok da dogru bir sekilde.. O korku..

Dobrowski dedi ki...

okuyup bloga koysam mı güzel olmuş demiştim sen koymuşsun.
hem adama hem gençlerbirliğine olan sempatim arttı hala öğrenci olsaydım ankarada heralde her maça giderdim gençlerin

Adsız dedi ki...

Rafael Benitez'e toz kondurmaz Liverpool taraftarı, hala şampiyon olamamış olsa da. Galatasaraylılar Rijkaard'ı korumaya kalkınca ortalık karışıyor. Yahu herkes futbol yorumcusu değil ki, ben taraftarım en nihayetinde ve takımıma faydası olan adamı koruyacağım. Millet olarak her tarakta bezimizin olmasını farz bellemişiz, o yüzden bunlarla karşılaşıyoruz.

Röportajla alakası yoktu ama yazmak zorundaydım bunları. "Orhan Abi'ye söylerim döver seni" diyebileceğiz eskisi gibi, ne güzel oldu abi dönüşün.

L dedi ki...

@chao:

aynen abi. her 2 hususta da...

Borges dedi ki...

Chao: Sen aldirma onlara.. Eskisi gibi iki libero, forvetleri ikile geyiklerini yapamadiklarinin acisini cekiyorlar. "bu futbolu bilmiyor, bak burada hata yapiyor" söyleminin sacmaliginin bilincinde absürdlesiyorlar. Mesele elestiri degil sacmalamak ile sallamak arasinda gidip gelen absürd yorumculugun görünür olmasini saglayan rijkaard portresi altindaki kendi görüntülerinin cirkinligi.

ben kimseyi dövmüyorum ve rijkaard da sadece bir ayna.

Kandirali: Sen de koy, hatta tamamini koy.. güzel olur, taninsin, bilinsin bu güzel adam kolay harcamasinlar..

Adsız dedi ki...

Döver derken, anla işte abi :) Çok sevindim be dönüşüne, öyle böyle değil. Daha fazla da yorum yazıp kalabalık yapmayayım ben burada, sağlıcakla kal abi.

Sinan Yılmaz dedi ki...

Hayret bense cevaplardan tatmin olmadım. Hatta benim üzerimdeki etkisini düşürdü bile diyebiliriz.

Politika yapmasını hiç bilmiyor. Çok fazla samimi.
O yüzden sadece Türkiye'de değil. Diğer ülkelerde de kariyeri uzun soluklu olmak babında sorun çıkarabilir.
Zaten eski hatalarına bir daha olmayacak gözüyle yaklaşıyor.
Mesela futbolcuların ona Doll diye hitap etmesine, hafif gülümseyerek, küçük bir cevap verebilirdi.
Eskiden çok yalnış birşey yapmışta şimdi kemerleri tamamen eline almış gibi bir yaklaşımı var.

O o günün koşullarında öyleydi. Türkiye'deki konumum farklı deyip geçmesini de bilebilirdi mesela.

Neyse
Şaşırdım ama neden şaşırdım tam olarak ifade edemiyorum.

Enes Özbey dedi ki...

Abi bekliyorum bekliyorum Lahm yok! Meraktan catlayacagim ne dedi diye :) az sonra dedin gecmedi o az zaman :)

Borges dedi ki...

extensor: Doll, reaksiyoner bir tavri vardi. Futbolcularla bu denli yakin olmasi bana göre de dogru degildi. bir süre etki gösterir belki ama mutlaka ve mutlaka seni asagiya cekerler.. Dortmund ve Hamburg da en tepeden hep en asagiya dogru yuvarlandi ki bu diskoya gitme elestirileri de yipratti cokca..

Enes Özbey: birazdan bitiyor, cok sey demis ve ben özet gecmek, üzerine bayern hakkinda yazmak icin ... 30 dakikaya kalmaz sanirim ve bir yandan da hep baska seyler okuyoruz.. az kaldi abi..

delgado dedi ki...

"Basınla temas halinde ve iletişim içinde olmayı, fikir alışverişinde bulunmayı tercih ederim. Hamburg’da çalışırken, her gün 8 kameralı-20 muhabirli basın toplantıları düzenliyordum ve bu, beni besliyordu. O yüzden,Türkiye’de de basının Gençlerbirliği hakkında daha meraklı olması beni memnun edecektir."

sence türkiye'de bu olabilir mi borges? futbolu, emek vereni bu kadar seviyor mu bu millet?

bugün gazetecilerden, yorumculardan kaçı gençlerbirliği'nin ilk 11ini şak diye sayacaktır. muhtemelen içlerinde en çok beğendiğimiz insanlar bile gençlerbirliği'nin oyun planı hakkında bir bilgiye sahip değillerdir, ve sırf ligtv'de izlediği özetlerde birkaç farklı anadolu takımında ismine rastladığı için cem can'a vizyonsuz yeteneksiz, kaşar oyncu diyeceklerdir. türkiye ligi'nin yayın haklarını elinde bulunduran lig tv tek bir program bile yapmamıştır herhangi bir anadolu takımı hakkında evet 10 senedir.. 10 dakika olsun onların taktikleri, oyuncuları hakkında konuşmamışlardır.. çünkü konuşacak bilgiye sahip değiller, varsa yoksa rating alan "dört büyükler".

neyse; böyle bir medyanın ilgi göstermesindense uzak durması çok daha iyi olur doll için.

Borges dedi ki...

Delgado: Kesinlikle haklisin ve ben aslinda bunun da sorulmasi taraftariydim.. Bunun en önemli nedenlerinden birisi sadece ve sadece 4 büyüklerin maclarinin canli yayimlanmasi.. Almanyada ise düsün kü ikinci bundesliganin her maci her hafta 90 dakika canli canli izleniyor. bu cok büyük bir fark, sehir, takim kendi taraftarini olusturuyor ki basini birak yazmak isteyen insanlarin da eli kolu bagli sekilde oturuyor ve koca koca gazeteler dört buyuklerden olusuyor sadece..

Degismesi gereken ki blog acildigindan beri söylüyorum canli yayin mevzusudur. Kendi seyircisini yaratmaktir takimlarin.. basin da arkasindan gelecektir diyorum ileride.. Bu canli yayin mevzusu degismedikce mümkün degil..

varol döken dedi ki...

ben de extensor'a katılıyorum... bir şey eksik bu röportajda, doll bir şeyleri kendine saklamış... cavcav ile ilişkisi misal... hiçbir aklı başında insan ilhan cavcav ile sağlıklı bir ilişki kuramaz hatta çok akıllıysa ilişki bile kurmaz... doll okuduğum ve anladığım kadarıyla geçmişte çok hata yapmış iletişim konularında o yüzden şimdi yoğurdu üfleyerek yiyor... oysa ben de extensor a katılıyorum daha kendine güvenli bir portre çizebilir, eski tavrını da bir kalemde çizip atmayabilirdi... dandik gazetelerin felaket tellalcısı gibi olmak istemem ama bu beyanatlarla bu ülkede durması çok uzun sürmez gibi... yine de geçen haftaki şu şahane beyanatını da es geçmeyelim (manisa ya kendi sahalarından yenildikleri maçtan sonra)

"stada gelen bütün seyircilerimize bilet paralarını bir bir iade etmeliyiz"

delgado dedi ki...

valla extensor'a o açıdan ben de katılıyorum ama thomas doll teknik direktörlük kariyerinin içinde bir "ergenlik" dönemine girmiş olabilir, kafasında açıklığa kavuşmayan, o eskiden yaptıklarını "bi daha yapmam lan heralde.. toyduk o zaman" şeklinde açıklaması da bunu gösterir... gençlerbirliği pat diye göndermezse kesinlikle thomas doll büyük işler başaracak ve türk futboluna yeni bir yön verecektir.. yalnız mukavelesi bildiğim kadarıyla 1 senelik, yanlışımız varsa borges düzeltsin.

Borges dedi ki...

Varol Döken: Bunu ben anlayabiliyorum.. Eskiden Doll kameralar önünde cok daha fazla konusur, takim ici cok seyi dökerdi ama bunun bedelini ödemis ve bu tecrübeyi edinmis bir teknik adamdir.. Bana sen desinler, bana doli desinleri kameralar önünde onlarca kez belirtmistir ama sen de böyle yükselislerin ardindan böyle cöküsler yasadigin vakit bir seyleri yanlis yaptigini cok rahat kabul edebilirsin.. Burasini tanimiyor ve temkinli konusuyor, ileride alti ay sonra cok baska bir röportaj verecektir..

Genclerbirligi baskani icin dikkafali diyor laf arasinda.. Röportajin cevirisini begenmedim ben daha cok, bir kac cümle kacirilmis filan.. ama onun disinda su an icin doll dan alinacak budur.

cok seyi kabul edemez zaten.. Baskiyi kaldiramiyor, naif yapi filan elestirileri var ama bunu "evet böyleyim" diyemez.. bunun yerine degistim, bakiyla, insanlara, futbolcularla nasil konusulacagini ögrendim diyor bu da o ogrenmis adamin röportaji.

Delgado: iki yillik ama bir yili opsiyonlu.. lakin ne önemi var ki? bes yillik olsa kovulabilir her an bu ülkede.. ya da bir baska buyuk klup cekip alabilir..