29 Haziran 2010

Sevilecek Futbolcudur Klose.!



Bu gol calismanin ürünüdür. Bu gol, kendisine güvenenlerin inancini bosa cikarmamak üzere verilen mücadelenin yaptirdigi takipciligin sonucudur. Bu gol resmen yetenegin degil karakterin attigi deparin sonucunda gelmistir. Miroslav Klose bunu cokca kez yapmistir. Klubünde kadroya giremedigi, kötü oldugu bir dönemde Finlandinya karsisinda ilkonbir cikmisti ve iki gol atarak cok önemli puani Almanya hanesine yazdirmisti Miroslav Klose.. O dönem Löw dedi ki..

" ..onu oynatmayacaktim aslinda ama siz de benim gibi onun nasil idmanlarda calistigini, hazir oldugunu görseydiniz onu ilkonbire koyardiniz.."

Ballack, Löw'ün Frings'i kadroya almamasi ya da alip da yedek birakmasi üzerine basina Löw'ü elestiren röportaji verdi ve bu olay yaratti. Bu gibi oyuncular derken Ballack isin icerisine Klose'yi de katti ve devam etti : " saygi görmeliler, yaptiklarindan dolayi kenara kolayca atilmamalidir" dedi..

Ve Klose ise cikip bunun üzerine sunlari söyledi:

"Bir oyuncu yedek kaliyorsa yapmasi gereken tek sey daha fazla calismaktir. Ben de klup takiminda ve milli takimda yedek kaldim.. Her zaman yaptigim ve futbolcularin yapmasi gereken sey konusmak degil daha fazla calismak, calismak.. "

Karakteri bir baskadir.

Bremen'de oynadigi zaman Bielefeld karsisinda mac henüz 0-0 gider iken 28.dakikada Hakem haksiz bir sekilde penalti noktasini gösterdi. Itirazlar sonucu orta hakem Fandel son care olarak Klose'ye sordu ve ondan aldigi cevap sonrasi penaltiyi iptal etti. Zira o kalecinin kendisinden önce topa müdahale ettigini söyledi..

Bir hikaye de size sevgili Okay Karacan'dan gelsin..

"Neyse dönelim konumuza, Allianz Arena'daki maça Van Gaal takım tertibini bozmadan Oliç-Gomez forvetiyle çıkmış, Klose'yi yedek kulübesinde oturtmuştu.

Gomez Bayern Münih'i öne geçirmiş, M.Gladbach hemen karşılık vermiş oyun 50 dakika 1-1'e kilitlenmişti. Van Gaal kazanmak için plan yaparken üçüncü forvet olarak Klose'yi çağırdı yanına.. Dakika 75'i gösteriyordu ve işte tam o anda Bayern'in golü geldi. Bu saatten sonra üçüncü forvet çok akıllıca görünmüyordu haliyle, ne var ki Klose dördüncü hakemin yanına gelmiş oyuna girmeye hazırdı. On sekiz yaşında bir delikanlı olsa neyse, koskoca Miroslav Klose'den bahsediyoruz. Van Gaal onu geri yollayamazdı kulübeye ve teşebbüs bile etmedi..

Sonra ne mi oldu?

Klose usulca eğildi Van Gaal'in kulağına, "zaten 2-1 öne geçtik, fazladan bir forvete ihtiyacımız yok!" dedi.

Hollandalı göz göze geldiği talebesine ne düşünerek baktı bilinmez.. İmrenmiş, kıskanmış, takdir etmiş, o an sarılıp öpmek istemiş olabilir.

Eminim geleceğin başarılı teknik adamını görmüştür Klose'nin gözlerinde.."

8 yorum:

Unknown dedi ki...

İşini böylesine sessiz sedasız yapan forvet azdır. Almanlar hariç değerini bilen, saygı gösteren yok gibi. İngiltere maçını beraber izlediğim insanlardan Klose'yi Beşiktaş için bile beğenmeyenler vardı! :)

Sinan Yılmaz dedi ki...

Adamım benim, beni ona benzetirlerdi arkadaşlar alt yapıda futbol oynarken. Hem tip, hem oyun stili olarak.
Ayrıca bana 1'e 9 veren bir iddaa kazandırmıştır. 2006 D. Kupasında onun gol kralı olması ihtimali 1'e 9'du. 900 lira götürmüştüm.

Acayip beğendiğim, hayran olduğum bir adam.

Fuzzy Logic dedi ki...

Acikcasi bu dünya kupasi oncesi neden kadroda oldugunu dusunup, Löw ile dalga gecmisligim oldu ama Klose beni resmen g_t etti. Adamin ingiltere ve avustralya maclarindaki oyununu gördükten sonra varsin bundan sonraki maclarda sacmalasin ama benim fikrim artik sabittir. Buyuk oyuncu elemen.

recepcan dedi ki...

Günümüz futbolunda karşılaşılan birşey değil veya yansıtılan bir vaka değil sonuç olarak helal olsun kolseye esas delikanlıymış :)

aisiklilar dedi ki...

Yazıyı okuyunca aklıma Fowler "God" geldi. Ayrıca 32 yaşında olmasa gerçekten Beşiktaş'a gelmesini isterdim. Gerçi penaltıyı iptal ettirse bizim halk nasıl karşılar orası muamma.

TA dedi ki...

yazıyı okuyunca aklıma hakan şükür geldi.belçikaya attığı kafa golü kaleciden daha yükseğe sıçrayış.

Pan Monroe dedi ki...

çok güzel. alakasız olacak ama senden detaylı bir de Klasnic portresi bekliyorum Borges. Daha önceki yazılarında yer verdin mi bilmiyorum, konu dışı üstelik. O Bremen günlerini düşündükçe Klasnic'in benim gözümde hep ayrı bir yeri vardır. Zamanın olduğunda değinmen dileğiyle dostum.

Borges dedi ki...

Pan Monroe: Klasnici severim ben. Onun sözü var, bir gün St.Pauli'ye geri dönecegim diye.. Biz o günü bekliyoruz ve kesinlikle güzel bir karaktere sahiptir. DK bitsin, bu gibi detaylar esliginde olur bir Klasnic portresi.